“Dünya sınırsız ve rengârenktir; gidip onu görmek isteriz. Gizemi ve güzelliği çevremizi sarar, tepelerin ardında da daha keşfedilmemiş yerler vardır. Bilmediklerimizin derin uçurumunun üzerinde asılı durumdayken, çevremizi kuşatan bu belirsizlik ve kararsızlık yaşamı anlamsız kılmaz, tersine değerini artırır.”
Fizikle haşır neşir olmayan okura, modern fizik yasalarını temel bir çerçevede “Fizik Üzerine Yedi Kısa Ders”te sunan Rovelli, “Gerçeklik Göründüğü Gibi Değildir” kitabında “Nesnelerin doğası nedir? Ne tür dinamikleri vardır?” sorularının peşinden gidiyor.
İnsanoğlunun evrene yönelik keşif serüvenini anlatırken, temel fiziğin öne çıkan fikir ve sorunlarının Antik Yunan’dan günümüze geçirdiği değişim sürecini ele alırken, 20. yüzyıl fiziğinin büyük buluşlarını ve kuantum kütle çekimi araştırmalarında ortaya çıkmakta olan dünya imgesini de etraflıca inceliyor.
Carlo Rovelli’nin, evrenin gizemlerine ve bilime duyduğu tutkuyu duyumsamamızın yanı sıra, okuru da bu keşif yolculuğuna ortak ediyor.