A password will be e-mailed to you.

MP3’ü icat eden Alman ses mühendislerinden, on yıl içinde iki bin albüm sızdıran Kuzey Carolina’lı CD fabrikası işçisine, plak şirketi patronlarının uluslararası müzik piyasasına yön verdiği Manhattan gökdelenlerinden, internetin en kuytu köşelerine uzanan ve müzikteki dijital dönüşümün tarihine ışık tutan Bedava Müzik bu haftaki kitap tavsiyemiz…

Billboard dergisinin “tüm zamanların en iyi 100 müzik kitabı”; Time,  Forbes, The Washington Post ve The Financial Times gibi yayınların yılın en iyi kitapları arasında gösterdiği Bedava Müzik; tarihin en büyük korsanlık salgını, müzik piyasasının en etkili patronu, devrim yaratan bir icat ve devasa bir yasadışı müzik sahnesini anlatıyor. Kitap, MSG ve Can Yayınları’nın yeni markası Mundi Kitap işbirliğiyle ortaya çıkan “Müzik Kütüphanesi” serisinin ilk yayını. Müzisyen ve MSG Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harun Tekin, kitabı önsözünde şöyle tarif ediyor:

“Kendimizi tamamen izole etmez ve çok özel bir çaba harcamazsak gün içinde mutlaka müzik dinleriz -hiç değilse bir şarkıyı uzaktan da olsa duyarız. Dinleme alışkanlıklarımız değişse bile müziksiz kalamayız. Müzik hem insanın hiçbir alet kullanmadan üretebildiği bir şey, hem de dünya çapında kocaman bir endüstrinin konusu. Müzikle sadece dinleyici olarak ilişki kuran kitleler çoğunlukla müzik yapma faaliyeti üzerine düşünmez ya da onun zor, zahmetli, hatta pahalı yanları olduğunun farkında bile olmaz. Müziği üretenler ve hayatını bu üretimin kitleye iletimi üzerinden kazananlar içinse bunları düşünmemek mümkün değil. Mesleği müzikle ilgili olan kimse için müzik, asla sadece müzik değil.

“Ülkemizde ve dünyada meslek birliklerince toplanan telif hakları, müziğin bu iki yönünü bir arada anlamamıza imkan sağlayan bir alan. En sade biçimiyle kaydedilmiş bir bestenin, hepimizin birlikte söylemekten mutluluk duyduğu marş haline gelmiş şarkıların, ya da özlü söz niteliği kazanmış şarkı sözlerinin telifini toplamanın ve dağıtmanın ne kadar teknik ve karmaşık bir iş olduğunu, bu eserlerle günlük hayatta karşılaştığımızda asla düşünmeyiz. Müzik eserleri ve onlardan oluşan kayıtlar, genellikle onlara emek verenlerin dışında birilerinin daha fazla para kazanmasına yardım ederler. Çoğu kimse bunun farkında olmadığından, bir kuaförde, uçakta ya da bir markette çalan müziğin bir bedeli olduğu gerçeği de çoğumuza tuhaf gelebilir (bu mekanların müziksiz olduğunu bir an için hayal etmek belki aydınlatıcı olabilir). Müzik meslek birlikleri bu bedelin yani telif hakkının peşine düştüklerinde, telif bilincinin eksikliğinden şikayet eder ve genelde yasal olarak toplayabilecekleri bedellerin çok daha azına razı olmak zorunda kalırlar.

“Müzik meslek birlikleri açısından ülkemizdeki yaygın pratik, telif konusunu anlamadığı için halka kızmak, yasalar yanlış yazılıp uygulandığı için devleti eleştirmek veya diğer meslek birlikleriyle savaşmak gibi oldukça faydasız biçimler almıştır. Bu hengamede, telif deyince insanların aklına sadece birbiriyle atışan sanatçıların ya da “müzik parası” almak için polis ve avukat eşliğinde dükkan kapısına dayanan birilerinin geldiği nedense atlanmıştır. Kendisi de mümkün mertebe az ödeme yapmak isteyen medya kuruluşlarının telif konusunu sevimsiz göstermek istemesi doğal olsa da, müzik meslek birliklerinin kendilerini ve konuyu anlatmaya bugüne kadar yeterince özen gösterdiği söylenemez.

“Türkiye’nin önde gelen müzik meslek birliği MSG ve köklü yayınevi Can Yayınları’nın yeni markası Mundi’nin iş birliğiye ortaya çıkan Müzik Kütüphanesi temel bir tespitin sonucu: meslek birliklerimiz bu çağda kendilerini anlatmadan ve topluma katma değer sunmadan hayatta kalamaz. MSG bu yayınlarla, müzik tüketen kişi ve kurumlarla arasındaki iletişimi güçlendirmeyi hedeflerken, toplumu müzik dünyası ile ilgili tartışmalara dahil olmaya, müzikten daha fazlasını dinlemeye ve birlikte düşünmeye davet ediyor.

“Müzik ve müzik endüstrisi üzerine son yıllarda yayınlanan ve global ölçekte ses getiren kitaplardan oluşan bu seçkiyi dilimize kazandırmanın, bu alanlardaki genel bilgi seviyemizi artırarak, dünyanın geri kalanıyla eşgüdümümüzü güçlendirmek gibi bir etkisi de olacağını umuyoruz.

“Elinizde tuttuğunuz kitaba gelince… Müzik Kütüphanesi’nin ilk kitabı “Müzik Bedava!”, müzik tarihindeki en büyük değişikliklerden birinin, mp3 teknolojisinin icadının yarattığı şokların izini sürüyor. Telif hakları tarihindeki en büyük kırılmanın ve bunun koca bir endüstri tarafından çok geç fark edilişinin hikayesini anlatıyor. Dünyanın üç farklı yerinde yaşanan üç farklı gerçeklik üzerinden anlatılan hikaye hem kendi başına çok ilgi çekici, hem de tüm müzik dünyası için büyük dersler içeriyor. Ve bu derslerden belki de en önemlisi değişimin hızıyla ilgili. 

“Hepimizin her şeyi takip etmesine imkan yok. Ama hep beraber hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi yapmanın faturası da çok ağır oluyor. Dünya müzik endüstrisinin dijital devrime uyumlanması çok geç başlayıp hala devam eden bir süreç. Tüm paydaşlar dayanışmayla rekabetin el ele yürüdüğü ve sürekli kuralların değiştiği bir oyunun içinde. Ve biz eser sahipleri olarak hak ettiğimiz yerde olmak istiyorsak; ne sadece kendi bildiğimizi okumayı seçebilir, ne de müzik endüstrisini dönüştürmeyi tamamen başkalarına bırakabiliriz. Artık dinleyiciyle müzikten daha fazlasını paylaşmak zorundayız.

“Oluşan yeni bilgilere anadilimizde ulaşabilmenin, eser sahipleri ve müzik dinleyicileri başta olmak üzere herkesin zihninde yeni ufuklar açması dileğiyle”

 

İLGİLİ HABERLER

Haftanın Kitabı: Rengeyiği Türkleri – Dukhalar

Haftanın kitabı: Zamanın Tohumları

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 10:32:47