Eserlerini, bilinçdışının doğasına çomak sokarak kuran ve özgünlüğünün temelleri; Dada, absürdizm, sürrealizm, avantgart ve kara sinemaya dayanan David Lynch’in, akıllara bir an olsun durgunluk vermeyen animasyon serisi: DumbLand!
Bildiğiniz üzere David Lynch’in sanat anlayışı, sembolik dilin kullanımı ve iletimi açısından rüyamsı ve hülyamsı, zaman-mekan algısıyla oynayan ve gerçekliği eğip büken, protest ve bir o kadar da grotesk yapıdadır. Filmleri arasında kurduğu köprüler; gerek karakterler, gerek olaylar, gerekse objelerle gerçekleşsin, Lynch’in psikolojiye, sanata ve mistisizme olan ilgisi onun koca bir evren oluşturmasına yol açtı. Öyle ki, ‘Lynchian’ tabirini literatüre katan da, izleyicilerin onun oluşturduğu evreni okumasını sağlayan da bu yapıydı.
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, çünkü görünenin görünen olmadığı argümanıyla yapıtlarını oluşturan Lynch, gerçek hayatın tam olarak bu olduğunu ifade eder. Bilinçdışının doğasında gezmek için kullandığı yöntemlerle inşa ettiği dilin bir keşif aracına dönüşmesi ise onun emeli olsa gerek ki 2005 yılında David Lynch Bilinç Temelli Eğitim ve Dünya Barış Vakfı’nı kurdu ve dünyanın dört bir yanında faaliyet göstermeye gayret etti. Diğer yandan onun, eserlerini internet sitesinden sunarak sanal ortamı yaratıcı çalışma ve paylaşım alanına dönüştüren öncülerden biri olduğunu da unutulmamalı.
Lynch’in sanatı, eserleri ve fikri gelişim sürecini kendi ağzından dinlemek isterseniz 2016 yapımı David Lynch: The Art Life belgeselini izleyebilirsiniz.
DumbLand’a gelecek olursak; her karesini tek tek çizdiği ve seslendirdiği, eski usul Flash kullanılarak oluşturan 2002 yapımı animasyon serisi, Lynch deneyselliğinin çizgi evreni.
David Lynch gibi bir yönetmenin – sanatçının animasyon evreninin sınırsızlığıyla neler yapacağını bir düşünelim. Her filminde beynimizin bir kısmını ücretli izne çıkartan bu adam, çizginin olanaklarıyla neler inşa edebilir?
Sanatçının Flash ile ilgili şöyle söylediğini duyalım:
“Her tür aracın size getirdiği farklı fikirlerdir. Bir Flash programı gördüğünüz zaman sizinle konuşmaya başlar. Fikirler gelir. Eski filmleri hatırlatır, öyle bir şey ki tüm hayal gücünüzü ayağa kaldırır.”
DumbLand, Paint’te kabaca çizilmiş gibi duran (Lynch çizmiş), seslerin iç içe geçerek tırmandığı (Lynch seslendirmiş) ve saçma olmak için saçmalamakla itham edilen senaryosuyla (Lynch yazmış) pek çoklarına hitap etmeyebilir. Lynch’in zekasının ve samimiyetinin onun özgün anlatımıyla buluştuğu bu yapımda öyle hülyalar, rüyalar, başı sonu belirsiz mevzular yok. Amerikan banliyösünde aşırılıktan yozlaşmış ve sıradan, kaba bir yaşam süren bir ailenin, sinir bozucu, sanki bi şey demeye çalışıyor gibi duran, zekice örülmüş ham dokusu ve incelikli doneleri var. DumbLand’ın karanlık absürdizmi buradan şekilleniyor.
Orijinali Lynch’in web sitesinde yayınlanan ve sekiz kısa animasyon filmden oluşan DumbLand; az diyaloğu, gürültülü ortamı, huzursuz yahut şok içindeki karakterleriyle seyirciye gerçeküstü bir seyir sunuyor. Kaba, hatta Dadaist çizgilerle anime edilen filmde bolca şiddet, öfke, kaos ve garipliğin yanısıra anlamsızlığın oluşturduğu bir anlam var.
Lars von Trier’in The Idiots’ filminde şu cümle geçer: “İnsan gerizekalılığı bulabilirse, bu tam olarak kendi gerizekalılığıdır”. DumbLand; gerizekalılığın özgünlüğünü ve özgürlüğünü protest bir şekilde vurgularken bunun sebeplerini eleştirmekten geri durmuyor. Zira ilki, özgürlük adına yapılan bir arayışın neticesi iken, ikincisi gerizekalılığın getirdiği bir özgürlüğün bahsini etmekte. Dolayısıyla Lynch, ifade ettiği kişi ve yaşantıların sorgulanması güç saçmalığını sunarken gerizekalılığın özgürlüğünden faydalanmış ve karakterlerin eylemlerini özgünleştirmiş.
Öfke ve şiddet fanatiği Randy. Her an çığlık çığlığa bağıran nevrotik karısı ve kurabiye adama benzeyen manik çocuğu. Bu sevimli aile ve komşularını sabah kuşağı programlarından tanıyabilirsiniz. Lynch’in zihnindeki Amerika, televizyon olan her eve girebilir. Dolayısıyla DumbLand size sarsıcı derecede saçma ve zoraki gelse de, bunu nereden tanıdığınızı düşünmenz yerinde olacaktır.
Serinin trailerı ortada yok. Biraz kanal zaplasak iyi olacak.