Güneştekin’in intihal yaptığı iddia edilen İranlı sanatçıdan açıklama

“Contemporary İstanbul başladığı günden beri bu eserin(Ölümsüzlük Odası) benzerliği ile ilgili yüze yakın kişiden mesaj aldim. Galeri sahipleri, koleksiyonerler ve farklı ülkelerde yaşayan küratörlere kadar, mesaj gönderen herkes benim eserlerime olan büyük benzerlikten bahsediyorlar. 2010 yılında yaptığım ve 2011 imzalı eserlerimi zorluklarla Tahran’dan getirip Nişantaşı’ndaki Renart Galeri’nin vitrininde üç ay boyunca sergiledik. Hatta bu galerinin açılışı benim sergim ile gerçekleşmişti.

Genelde sanat dünyasında güç çok önemlidir. Ben artık New York’ta yaşıyorum ve sergilerim oluyor. Ancak bir yabancı olarak Türkiye’de yaşadığım yıllarda arkamda büyük paralar ve isimler olmadığından Ahmet Güneştekin kadar ses getiremedim. Şimdi bu kadar bariz bir şekilde kopyalanmak, beni rahatsız etti.

“Kurukafalar ve boynuzların benim gibi aynı anda kullanılması biraz fazla tesadüf”

Elbette sanat dünyasında herkes herkesten esinlenebilir, ancak bu Ahmet Güneştekin’in eseri hem renkler olarak, hem karolara yerleştirilerek, kurukafalar ve boynuzların benim gibi aynı anda kullanması biraz “fazla” tesadüf geldi bana.

Takdiri size bırakıyorum ancak bu benzerliği başka insanlar da bu kadar net gördü ki, bana halen mesajlar gelmeye devam ediyor ve sosyal medyada görüyorum ki birçok kişi paylaşıyor bu benzerliği.”