İngiliz fotoğrafçı Chloe Dewe Mathews, Mary Shelley’nin Frankenstein’ı hayal etmeye başladığı Alpleri yazarın izine düşerek keşfetti.
Orijinal adıyla “Frankenstein; or, The Modern Prometheus”un kritik bölümlerinden birinde Victor Frankenstein dağların içine dalar ve yarattığı canavarın sebep olduğu tüm kötülüklerden ve suçluluğunun doğurduğu vicdan azabından kaçmaya, huzuru Alplerde bulmaya çalışır. Zaten kitabı ortaya çıkaran fikir de 1816 yılında Shelley’nin bir grup arkadaşıyla birlikte Cenevre Gölü yakınlarında yaşadığı dondurucu yağmur sonrasında Villa Diodati’ye sığınması sonucu doğmuştur.
Aradan geçen 200 yılın ardından fotoğrafçı Chloe Dewe Mathews, “In Search of Frankenstein” (Frankenstein’ı Ararken) isimli serisi için Alpleri ziyaret etti ve fotoğraflar çekti. Ancak onun izini takip ederken birebir onun adımlarını takip etmek yerine Frankenstein’ın ruhunu yansıtacak kareler yakalamayı tercih etti. Sadece dağların fotoğraflarını değil, 1960’larda bir nükleer saldırıya ya da ciddi bir felaket durumunda tüm İsviçre nüfusunu koruyacak, dağların içine inşa edilmiş sığınakların fotoğraflarını da çekti.
Fotoğraflar 1 Haziran 2018’den itibaren Londra’daki British Library’de sergilenecek.
Mary Shelley, 1818 yılında Frankenstein’ı yayınladığında henüz 20 yaşındaydı. Elektriğin henüz günlük hayatta yerini almasından yıllar önce, teknoloji ve bilimdeki ilerlemenin karanlık yönüne dikkat çeken roman bugün bile fazlasıyla misyonunu yerine getirmeye ve dizilere, filmlere konu olmaya devam ediyor.