Stanley Kubrick sinema tarihinin en ünlü yönetmenlerinden biri olmadan önce fotoğrafçılık yapıyordu. Usta yönetmenin 1945-1960 yılları arasında çektiği o fotoğraflar şimdi bir sergi sayesinde gün ışığına çıkıyor.
Otomatik Portakal (A Clockwork Orange), 2001: Uzay Macerası (2001: A Space Odyssey) ya da Cinnet (The Shining) çoğumuzun “Stanley Kubrick” adı geçtiğinde ilk akla gelenler… Museum of the City of New York’ta başlayan “Through a Different Lens” (Başka Bir Gözden) adlı sergi ise sinemacının sokak fotoğrafçılığı kariyerine odaklanıyor.
Sergideki kareler, Kubrick’i sinema tarihinin en önemli yönetmenleri arasına sokan fotoğrafçı gözünün yapıtaşları niteliğinde. Zaten o da, fotoğraf ve sinemanın ayrılmaz bir ikili olduğunu 1968’de 2001: Uzay Macerası filminin gösterime girmesinin ardından verdiği röportajda şu sözlerle anlatıyor: “Eğer fotoğrafçı olmasaydım, filmlerimde çok temel bir eksiklik olurdu: Fotoğraf.”
Stanley Kubrick’e fotoğraf merakını aşılayansa babası. Henüz 13 yaşında, tembel ve başarısız bir öğrenciyken babasının hediye ettiği fotoğraf makinesi onu öyle mutlu etmiş ki zamanının tamamını fotoğraf çekip banyolamaya adamaya başlamış. Önce bazı fotoğrafları dergiler tarafından satın alınmaya başlamış, 17 yaşına geldiğindeyse potansiyelini gören Helen O’Brian sayesinde Look ekibine katılmış.
Donald Albrecht ve Sean Corcoran küratörlüğündeki “Through a Different Lens” hem fotoğrafçı Kubrick’in yayımlanmış ama pek bilinmeyen fotoğraflarını hem de bugüne kadar hiç yayımlanmamış fotoğraflarını bir araya getiriyor.
Kubrick’in fotoğraflarına dikkatle bakıldığında daha o zamandan kullandığı teknikleri yıllar sonra kamera açılarına yansıttığı ortaya çıkıyor. Donan kareler, birbirine eklenen fotoğraflar, yakın planlar ve insanların etrafındaki manzaranın içinde ufacık kaldığı uzak planların yönetmenin filmlerine de taşındığı anlaşılıyor.
Through a Different Lens: Stanley Kubrick Photographs, 28 Ekim 2018’e den Museum of the City of New York’da sergilenmeye devam edecek.