Sanatatak’taki çağdaş sanat yazılarıyla tanınan Fatih Tan, T24’de kaleme aldığı son yazısında Sanatatak kurucu editörü Ayşegül Sönmez’i odağına aldı. Sönmez’in geçtiğimiz sene Everest Yayınları’ndan çıkan kitabı “Çağdaş Sanat Var Mı?” özelinden bir okuma yapan Tan, kitapta ele alınabilecek önemli noktalara değindi. Sönmez’in kitapta sorduğu “Güncel sanata ne oldu”, “Çağdaş sanatta her şey aslında bir fikirden mi ibarettir?” gibi soruların analizine girişti.
Fatih Tan, T24’te ele aldığı yazısında Ayşegül Sönmez’in, Ömer Uluç üzerinden “Çağdaş” nosyonunu tartışmaya açarak, İtalyan Filozof Giorgio Agamben ile kaldığı yerden tartışmayı güçlendirerek sürdürdüğünü belirtiyor. Sönmez’in, Uluç’un çağdaş kavramını “raidum” (Parlak Işık/Element) olarak tanımlamasını, Türkiye çağdaş sanatının odağına yerleştirdiğini söyleyen Tan, “Uluç’un bu tanımı üzerinden çağdaş kavramının 90’lı yılların ortalarında hem merkez medya hem de Vasıf Kortun tarafından ‘Güncel Sanat’ tabiri ile nasıl yer değiştiğinin altını çiziyor” diye yorumluyor.
Kitapta “Şimdinin içinde ne kadar geçmiş ve gelecek vardır?“ sorusunu da yine Sönmez’in sıklıkla karşımıza çıkardığını vurgulayan Tan, “Doğrusu sanat, hiçbir zaman şimdi ve şuan üzerinden ne kendisini ne de bir failin dağıtımını belirtir. Her zaman bir sonraki aşamayı –müphem geleceği- işaret eder. Bu gelecek ise bizler (izleyici) için geçmiş zamandır. İşte bu, sanatın esas çelişkisidir ve sanatın oluşunu da bu ayakta tutar” şeklinde ifade ediyor.
Sönmez’in, “Çağdaş Sanat Var Mı?”da sanatın oligarşik yapısını, müzelerin politikalarını ve sermaye güdümündeki büyük organizasyonları eleştirerek sorguladığının altını çizen Tan, “Bazı ikonik sanatçıların eylemlerinin ve sanata olan bakışlarının sanatın düzleminde yer almadığını cesurca belirtiyor” diyor.
Fatih Tan’ın T24’de yayımlanan “Çağdaş sanatın düşünsel kurmacası: Ayşegül Sönmez” yazısının tamamı buradan okunabilir.