Pullen, hayatını akıl hastanelerinde gözetim altında geçirdi. Ama fantastik tasarımları Kraliçe Victoria, Prens Albert ve Galler Prensi Edward’ın ilgi odağı oldu. Viktorya dönemi gazetecilerinin “Earlswood Tımarhanesi’nin dahisi” lakabını verdiği James Henry Pullen’ın fantastik sanat dehası 70 yıl boyunca tutulduğu akıl hastanelerinden bile dışarı taşmayı başardı.
1835’te Londra’da doğan ve çocukluğunu Peckham’da geçiren, sonrasında Kraliyet Ailesi’nin ve Edwin Landseer gibi sanatçıların desteğini alan Pullen, çocukluğundan itibaren odundan en ince detayına kadar gemiler oyabilecek, etkileyici resimler çizebilecek yetenekteydi. Ancak telaffuz ve konuşmasındaki sorular nedeniyle 12 yaşında Colchester’daki Essex Hall’a, 15 yaşında ise yeni açılan Redhill, Surrey’deki Earlswood’a alındı.
Etrafındakilerle iletişim kuramadığı için doktorlar tarafından “aptal dahi” denilen sanatçı hayatının kalanını bu hastanede bir kobay gibi inceleme altında geçirmek zorunda kaldı. Bugün bile hastalığı tam olarak teşhis edilemeyen James Henry Pullen’ın eserlerindeki deha ve orijinallik ise o zaman bile dikkat çekiyordu.
Langdon Down Museum ve Watts Gallery’nin emanetindeki o eserler iki kurumun işbirliğiyle yeni bir sergide bir araya geliyor. 19’uncu yüzyılın bilim, teknoloji ve psikiyatrisini birleştiren sergi ile artık neredeyse tamamen unutulan bir deha yeniden hatırlanıyor.
James Henry Pullen, yaratıcı terapinin ilk kez kullanılmaya başladığı dönemlere denk gelmişti. Belki de bu sayede hayatı boyunca olağanüstü tasarımlar, detaylı çizimler, tekne maketleri ve fantastik uçurtmalar yaptı.
19 Haziran 2018’de Watts Gallery’de başlayacak “James Henry Pullen: Inmate – Inventor – Genius” (James Henry Pullen: Mahkum – Mucit – Deha) 28 Ekim 2018’e kadar sürecek.
İLGİLİ HABERLER