2014’te bilim insanlarının ürettiği dünyanın en karanlık en siyah materyalinin münhasır haklarının Anish Kapoor’a verilmesi sanat dünyasını karıştırdı. Türkiye’den de Figen Cebe’ye konuya dair fikrini sorduk.
Soldaki fotoğrağta alüminyum folyaya sarılmış Vantablack, "karanın en karası" bundan iki yıl önce Surrey NanoSystems’taki bilim insanları tarafından üretildi. Geçtiğimiz hafta bu maddenin tüm haklarının Anish Kapoor’a geçtiği ortaya çıkınca diğer sanatçılar gelişmeyi kızgınlıkla karşıladı. Işığın tamamını ve radyasyonun yüzde 99.965’ini çeken bir nevi minyatür kara delik olan Vantablack‘i eserlerinde kullanmakla kalmayıp başka sanatçıların kullanmasına da izin vermeyecekti. Figen Cebe ise konuya dair tavrını Sanatatak’a şu sözlerle anlattı:
"…İlk tepkim, sinirlenmek oldu… Sinirlenmem, "tekel" konusuna tabii… Kapitalist sistemin kurallarını ve yollarını iyi çözmüş sanatçıların olanaklarının bu derece sonsuz olmasına ve egolarini tatmin şovlariyla yaptıklari reklamlar… ama… konu, benim de ilgi alanım… siyah, benim de konum… Senelerdir, her yaptığım resimde, "siyah"lar arıyorum ve çeşitli renklerin karışımından, çeşitli siyahlar buluyorum… Bu araştırmayı ve bu araştırmanın sonsuzluğunu seviyorum… tüpten çıkan siyahın soğukluğu, donukluğu beni hiçbir zaman tatmin etmedi… muhteşem de olsa bir rengi sabitlemek, tekel haline getirmek bu yüzden çok anlamsız ve kısır geliyor… bu olay, bana, daha 1950’lerde, Yves Klein‘i ve bulduğu ultramarine maviyi "International Klein Blue (İKB)"yi de hatırlattı… Bunun sonucunda ne oldu? Aslında hiç bir şey… Tüpteki boyayı olduğu gibi kullananlar için, bu bir sorun olabilir tabii… Bütün bunlar, bir sanatçının reklamını yapmaktan öte, sanata, yaratıcılığa pek bir şey katmaz belki ama, dünya çapında, sanat ve sanatçının işlevi, konumu, rolü ve hakları üzerine düşünmeye neden olduğu için, memnun olmak lazım belki de…"
