Bu yıl 8’incisi düzenlenen Dünya Mimari Festivali’nde "Yılın Binası" unvanı Singapur’daki alternatif bir projenin oldu.
Singapur sadece emlak değeriyle değil, göğe uzanan binalarıyla da yükselişte. Dar yüz ölçümlü küçük bir şehir devlet olduğu için yeni projelerini var olan binaları yıkıp yerlerine daha yüksek ve daha yoğun kullanım alanlı gökdelenler inşa ederek çözüyor. Dünya Mimari Festivali’nde "Yılın Binası" ödülünü alan The Interlace adlı proje de yine dikey ancak alışılagelmiş gökdelenlerden çok daha farklı bir konsepte sahip.
Tropikal iklime özel olarak üretilen radikal ve alternatif proje, üst üste konmuş kibrit kutularını andıran yatak bloklardan meydana geliyor. Buro Ole Scheeren ve Office for Metropolitan Architecture imzalı kompleksi çatı terasları, tenis kortları, yüzme havuzları ve bahçeler süslüyor. Dünya Mimari Festivali’nin direktörü Paul Finch, bu yeni yaşam alanı tasarımını "Cesur bir yaklaşım ve modern mimari düşüncenin kusursuz yaklaşımı" olarak tanımlıyor.
6 katlı 31 bloktan oluşan yapının şimdilik en büyük rakibi şehrin simgesi, üç devasa gökdelenin tepesine yerleşmiş bir uzay gemisi gibi bekleyen, Marina Bay Sands oteli. Dikey kasaba onun ününü aşabilecek mi zaman gösterecek.