Kafka 1915 Ekim’inde yayınevine yazdığı mektupta, ilk baskının kapak resmi hakkındaki sıkıntılarını şu cümlelerle anlatır: "Kapakta böcek olmasın. Uzaktan bile görülmesin.”
franz kafka’s it’s a wonderful life from sub rosa on Vimeo.
Güzelliğin olduğu yerde acıma vardır, basit bir sebepten dolayı; çünkü güzellik ölmelidir: güzellik daima ölür, maddeyle birlikte tutum da ölür, bireyle birlikte dünya da ölür.
Vladimir Nabokov
"Das Ungeziefer" kelimesi, Orta Almanya’da "kurban edilmeye uygun olmayan kirli hayvan" ve bazen "haşarat" anlamında kullanılır.
Kafka 1915 Ekim’inde yayınevine yazdığı mektupta, ilk baskının kapak resmi hakkındaki sıkıntılarını şu cümlelerle anlatır: "Kapakta böcek olmasın. Uzaktan bile görülmesin.” Fakat çevirmenler, Kafka’nın Gregor’un dönüştüğü yaratık hakkında kesin ve net bir bilgi vermemesinden dolayı “böcek (Insekt)” kelimesini kullanırlar ve yüz yıldır insanlar Gregor Samsa’yı dev bir böcek olarak okur, izler, resmeder ve sahneler…
Edebiyat tarihinin en muhteşem cümlelerinden biriyle başlar Dönüşüm: “Gregor Samsa, bir sabah bunaltıcı rüyalardan uyandığı zaman kendini kocaman dev bir böcek olarak buldu.”
Freud’cu okumalar ve yorumlar, bu dönüşme halinin, Kafka’nın bilinçaltında yatan ‘baba’ korkusu ve babanın karşısında kendisini bir böcek kadar değersiz hissetmesi, hayatı boyunca süren suçluluk duygusunun temellediği bir metafor olarak nitelendirdi. Oysa Freud’cu görüşleri kıyasıya eleştiren Kafka, Psikanalizi ‘düzeltilmesi imkansız bir hata’ olarak değerlendirir.
Kısa ömründe basıldığını gördüğü birkaç eserinden birisi olan Dönüşüm, 1912 son sonbaharında bitirildi ve Ekim 1915’te Alman aylık edebiyat dergisi Die Weissen Blätter tarafından Leipzig’de yayımlandı. Yayınevleriyle görüşmelerin uzaması ve 1.Dünya Savaşı, basımı geciktiren bazı etkenlerdendi.
Orta seviye tembel bir ailenin bütün yükünü sırtında taşıyan Gregor, böceğe dönüştükten sonraki hayatında, insan olarak kalabilmenin verdiği acıyı, bedenine gömülmüş ve günden güne çürüyen bir elmanın yara izi gibi taşır. Ailesinin tutumu ve özellikle kız kardeşinin tahammülsüzlüğü ve ihaneti Gregor’u sona doğru götürürken, ‘böcekler’ kış uykusundan yavaş yavaş uyanır.
Kitabın sonlarına doğru, bir böceğin bacak eklemlerine benzeyen merivenden koşa koşa yukarıya çıkan kasap çırağı, kovasında taşıdığı çiğ etleri ve ağza layık iç organları okuyucuya gösterir. Sineklerin yuvalama yeri olan kırmızı, çiğ etler, belki de durumu düzelen ailenin ağzında öğütülmeye gitmektedir.
Günlük güneşlik bir havada gezintiye çıkan aile, kızları Grete’nin güzelliğine hayran (yanakları al aldı), iyi bir koca bulma hayaliyle genleşirler, gelecekten söz ederler ve Grete körpe bedenini bir güzel gerdiğinde yeni düşlerin ve iyi niyetlerin fısıltılarını duyarlar. Gregor’un kabuk çıtırtısı kulaklardan çoktan silinmiştir…
İnsan varolşunun saçmalığına bir gönderme olarak da değerlendirilen kitap, Kafka’nın en özel eserlerindendir. Jorge Luis Borges, Albert Camus, Eugene Ionesco, JM Coetzee ve Jean-Paul Sartre, Jose Saramago, Samuel Beckett, Milan Kundera gibi büyük yazarları etkileyen Kafka, 1924’te öldüğünde arkasında büyük bir dünya edebiyatı ve “Kafkaesk” kelimesini bıraktı. Hayranı olan Vladimir Nabokov’un da dediği gibi: “Çağımız Alman yazarlarından en büyüğüdür. Onun yanında Rilke gibi şairler, Thomas Mann gibi yazarlar cüce ya da alçıdan aziz heykelleri gibi kalırlar.”
Dönüşüm bu yıl 100 yaşında…
Kaynak: Edebiyat Dersleri-Vladimir Nabokov (İletişim Yay.)