Bu ay, bir derin kuyunun başında durup aşağıdaki derinlere bakar gibi kendi içine dalıp gitmeli insan. Gökyüzündeki yeni ay ve Akrep Burcu’ndaki toplaşmanın benim için pratik yorumu böyle. Ancak hayatın koşuşturması, ihtiraslar ve arzular sizi böylesine sessiz bir odaklanma içinde bırakmayacaktır. En azından bilinen pratik dünyada ve rutinin içinde bunun olabilmesi zor.
Bu durumda önerim, davetsiz misafirlerinizle uzlaşmaya çalışın demek yönünde olacak. İçinizdeki arzu çağlayanıyla, imrendikleriniz ve özendiklerinizle barışın, öfkeyi yükselten dinamizmi bulun ve mümkünse kendi içinizde onunla irtibatta kalın. Uzlaşma, selam vermekle başlar; selam vermek görmek ve barış istemek demektir. Dış dünyada olmasa bile bunu kendi kendinize deneyebilirsiniz belki. Davetsiz misafirler dediğim özellikler görmekten hiç de haz etmediğiniz özellikleriniz. Hani yokmuş gibi davrandığımız, sonra da burnunuzun dibinde bitiveren o sevmediğiniz duygular bütünü. Görmedikçe yediveren gibi açılırlar. Öfke, haset, güç saplantısı, para ve tedbir odaklı olmak adına aldığınız aşırı önlemler. O bir tek ana sıkıştırılmaya çalışılan pek çok planlar. Aşırı şüphecilik ile sertleşmiş olan bakış açınız. Huysuzluk yaratan imrenme ve öykünmeleriniz. İşte tüm bu davetsiz misafirlere şimdi kapınız açık olsun, çünkü hemen kapıdalar. Eğer siz içeri buyur etmezseniz, o zaman kapıdan bacadan odayı istila etmeye hazırlar ve çoğalacaklar. Ta ki siz onları görmemeyi başaramayıncaya kadar odanın içini istila etmeye devam edecekler. Belki dışarıdan bunu görmek çok daha kolay gelir başkalarına başkaları için; “beni kıskandılar” demek çoğu zaman kendi kıskançlığımızı görmekten daha kolay bir çözümdür. Nazar boncuğunu da koydunuz mu tamamdır her şey.
Şimdi nazar boncuğunu kuyunun en derin köşesine koymak için iyi bir zamandayız. Kim bilir neler neler gömmüşlüğünüz var o derinliklerde, o eskilerde. Şimdi bu eski esvapları çıkarıp yeniden giyinme zamanı. Çeşit çeşit giyinin ki hangisi neyi taçlandırır, nereye yakışır bulalım. Bulunca yetenekleri ve güzelliği yeniden serbest bırakabilirsiniz belki. Tutsak olup, onay bekleyeceklerine, her biri ayrı bir güç olarak katılabilir yolculuğunuza. Eşarp gibi, kıymetli dokuma kumaşlar gibi, rengarenk olabilir bir zamanların gri ve siyahları.
Kadının adı: Medusa
Kadınlar bunu iyi bilirler, kullandıkları renklerle bir anda tüm görünüşleri ve karizmaları değişiverir. Erkekler için konu, bu aralar biraz daha para-başarı ve ona olan yaklaşımlarıyla ilişkili olabilir. Belki de içinde bulunduğumuz dünyanın sonsuz talepleri karşısında artık çoğunluk için paranın sembolü devamlılığı sağlayan güvencenin, yani içsel feminen gücün yerini almıştır bile. Ancak şimdi gökyüzündeki dinamizm kişiye ait gizemli feminen güçle bütünleşmek gerekliliğini vurguluyor. 18 Kasım, Akrep Burcu’ndaki yeni ayın mesajı şöyle: “… devamlılık ve doğurganlık sadece kişinin kendi kaynaklarında gizlidir ve yenilenen dışsal fırsatlarla zenginleşir.” Bu zenginliği gün yüzüne çıkarabilmenin yolu da içsel büyücü kadınla tanışmaktan geçiyor; kadının adı: Medusa.
Evrenin sembolik dil içinde farklı işleyen yaratıcı ve kollayıcı gücünü biraz daha detaylı kavramaya çalışmak geleceğin kurtarıcı motivasyonu olabilir. Feminen güçle irtibatta kalabilmek demek, yaratıcılığın kaynağı ve sürekliliğini içselleştirmek demektir. Dişil gücümüz doğal olarak hayata dair tüm çeşitliliği kendi içinde barındırır ve hayat kaynağını sürekli yenileyebilir. Üstelik bunu dışarıdan herhangi bir katkıya ihtiyaç duymadan yapar. Bu yeni ayın getirdiği anlamları elle tutulabilir fırsatlara dönüştürebilmek için her şeyi paranın ve dışsal hedeflerin emrine vermek yerine içimizdeki yenileyici, mücadeleci ve talepkar güçle temasta kalmalıyız.
Bazen öfke, bu gücü canlandırmak için gerekli olan ilk ipucu olabilir. Öfkenin kaynağıyla bodoslama savaşmak yerine onunla karşılaşarak içimizdeki yansımasını bulmak ve ayrıştırmak bu ayın temel konuları arasında. Bu mücadelede en fazla ön plana çıkan yöntem hayatın sembol dilini öğrenmek olabilir.
3 Aralık 2017: Dolunay İkizler Burcu’nda
18 Kasım’da başlayan yeni ayın sonuçları, bundan iki hafta önce başladığınız derinliklerden bulduklarınızı yüzeye çıkarıp diyaloğu başlatma zamanı. Farklılaşan sorularınız varsa ne ala, doğru yoldasınız demektir. Ancak pek çoğumuz için geri giden Merkür anca yeni soruları getirecek. Geç kalmışlık hissi pek çoğumuz için şüphe uyandırıcı olabilir. Neyi nasıl yapmalı soruları bir şekilde suni panikler yaratılmasına sebep olabilir. Ancak bu soruların pek çoğu sadece iç dünyamızda panik yaratacak nitelikte olacaklar. Dış dünyada ise bunun kılıfı fazla bilmişlik ve başkalarını dinlememek şeklinde kendini gösterebilir. Kısaca aslında ilişkiler ve sonuç bekleyen pek çok olay açısından yeniden yine yeniden değerlendirme zamanlarındayız. “Ne karşımızdaki bizi dinliyor, ne de biz kendimizi duyabiliyoruz” modunda kalabiliriz. Dışarıdaki akis sadece hız ve telaş kodlamasında kalabilir; ki bunu hiç tavsiye etmem.
Eğer yeni aydan bu yana kendi iç dünyanıza kulak verebildiyseniz o zaman durum bir hayli farklı olacaktır. Şimdi içsel zenginliklerden fışkıran farklı kıyafetlerinizle bir defile yapabilirsiniz. Belki eskilerden geriye kalan önemli bir temizlik aşamasında bulabilirsiniz kendinizi. Sonlandırmak istediğiniz zararlı olduğunu düşündüğünüz ne varsa şimdi daha güçlü bri şekilde gidebilirsiniz üstüne. Üstelik de büyük bir iyimserlikle bunu yapabilirsiniz. Dış dünyadaki sosyalliğinizi bozmadan maceracı yanınızı ifade edebilirsiniz. Yeni, yepyeni ve uzun vadeli olacak bir taahhüte karar verebilirsiniz. Henüz içsel adımlarını attığınız bu taahhütün gerçek dünyadaki ilk adımını bir sonraki yeni aydan sonra atmanızı tavsiye ederim. Yani 26 Aralık’tan sonra…