UMUT Sergisi, Düzce depreminin ardından “sağlıklı ve güvenli konutta yaşama hakkı” için verdikleri toplumsal mücadeleden başarı ile çıkan Düzceli Kiracı Depremzedelerin hakiki hikayesi üzerine kurulu. Sergi, deprem, katılım, kooperatif ve yuva kavramlarına odaklanarak, 17 yıldır süregiden bu mücadelenin adeta hafıza kaydını tutuyor. Bu pes etmeme serüveni, izleyici üzerinde de umut yaratacak dönemeçlerle dolu.
UMUT Sergisi, Düzce depreminin ardından “sağlıklı ve güvenli konutta yaşama hakkı” için verdikleri toplumsal mücadeleden başarı ile çıkan Düzceli Kiracı Depremzedelerin hakiki hikayesi üzerine kurulu. Sergi, deprem, katılım, kooperatif ve yuva kavramlarına odaklanarak, 17 yıldır süregiden bu mücadelenin adeta hafıza kaydını tutuyor. Bu pes etmeme serüveni, izleyici üzerinde de umut yaratacak dönemeçlerle dolu.
Düzceli Kiracı Depremzedelerin umut veren mücadelesini anlatan sergi, Studio-X‘te başladı. Sergiyi düzenleyen Düzce Umut Atölyesi, açık çağrıyla bir araya gelmiş, mimari, planlama, inşaat mühendisliği, iletişim, sosyoloji, hukuk gibi farklı disiplinlerden gelen gönüllülerden oluşuyor. Düzce Umut Atölyesi, bu süreçte kiracı depremzedeleri örgütleyecek çeşitli araçlar oluşturarak, projenin mesafe almasında çok önemli katkılar yaratmış bir oluşum. Kolektif bir şekilde çalışan atölye, dayanışmanın hayatın bütün alanlarında işleyebileceğine dair güven oluşturmayı ve bu yönde somut örnekler üretmeyi de amaçlıyor.
Sergide tüm süreci kronolojik olarak belgelerle anlatan zaman çizelgesinin dışında aynı bağlamı taşıyan sanatsal çalışmalar da var. Mekansal adalet mücadelelerini haritalayan Umut Arşivi, Düzceli kiracıların bilmek zorunda kaldıkları çetrefilli terminolojiyi görünür kılan A’dan Z’ye Mahalle Sözlüğü bunlardan bazıları. Sergi için hazırlanan Kampanya Duvarı, İstanbul kamuoyunu Düzce Umut Evleri inşaatının harcına umut katmaya davet ediyor. Atölyeler herkese açık.
Düzce Umut Atölyesi gönüllüleri:
"Mimarlığın liderin gücünü işaret eden ve besleyen bir araç olduğunun somut örnekleri ile boğuşmaktan sıkıldığımız bir dönemde; tüm kısıtlamalara rağmen başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, o başka dünyada erke değil mahallelilerin isteklerine yanıt vererek mesleğimizi yapabileceğimizi, en güzeli de dayanışmanın gücüyle inşa edilecek mahallede yükselecek duvarların, umudu da yükselteceğini düşünüyorum." – Derya Karadağ, Mimar
"Bu oluşum bana şunu ifade eder ki;bu bir mücadeledir. Hala insana değer verenlerin, güçlünün yöresinde değil, direnenin yanında olmak isteyenin, nefes almak isteyenin mücadelesi. Bir ucundan dahi tutabilmek kıymetlidir benim için tamda bu sebepten." – Çiğdem Furtuna, Mimar
"Depremi küçük yaşta yaşamış, sonuçlarını yakından görmüş biri olarak depremin gerçek mağdurlarıyla dayanışmak benim için öncelikli olarak bir vicdan meselesidir. Öte yandan çocukluğumdan bu yana birbirinden farklı toplu konut örneklerinde yaşama ve gözlemleme şansına sahip oldum. Bu yaşam alanlarında hep içime sinmeyen, eksik olduğunu hissettiğim kısımlar oldu. Çeşitli yerlerde rastladığım katılımcı bir süreçle üretilen, daha yaşanılabilir ve ekolojik toplu konut örneklerini gıpta ederek, biraz da şüphe ederek takip ettim. Günümüzdeki popüler şehir algısından uzak, iyi kurgulanmış kamusal alanlarla bencilliğin önüne geçebilen, estetiği ve doğayı göz ardı etmeyen kentlerin, mahallelerin kurulabileceğine ve bunların elzem olduğuna inanıyorum." – Gürkan Ergin, Mühendis
"Türkiye’de halihazırda yürütülen konut/mekan üretim ve dönüşüm süreçleri siyasi otoriteler ve sermaye gruplarının güdümünde kullanıcıların ihtiyaçlarından çok daha farklı motivasyonlarla, sürekli mağduriyet yaratır şekilde gerçekleşmektedir. Bu nedenle bu birlikteliğin, güç sahibi mevcut aktörlerin dışında yürütülen, kullanıcı ve ihtiyaç odaklı bir mekan üretim süreci olarak, bu konuda bir model oluşturma bağlamında çok önemli olduğunu düşünüyorum." – Barış Göğüş, Akademisyen
"Modern toplumun yarattığı eşitsiz, çelişkilerle dolu toplumsal ilişkilerde güçsüz kesimler doğası gereği daha fazla mağdur oluyor. Bu mağduriyet karşısında muhalefet, eşitsizliği ortadan kaldırmak ve daha adil bir toplumsal düzene vurgu yaparken, eleştirel bir tutum almanın ötesine geçememiş durumda. Eleştiri evet… Fakat bunun yanında kurucu bir toplumsal muhalefete gerçekten ihtiyacımız var. Düzce’de deprem mağduru evsizlere ev inşa etmek “ev”den öte bir şey olduğu gibi, bügün ihtiyacını duyduğumuz bu kurucu siyasal pratiğe güzel bir örnek. Ya da basitçe ev işte.." – Alp Tekin Ocak, Avukat
Studio-X Istanbul
Meclis-i Mebusan Caddesi 35A 34433, Salıpazarı, İstanbul