A password will be e-mailed to you.

Yirminci yüzyılın en önemli İtalyan ressamlarının çizimlerinden oluşan Collezione Ramo / Ramo Koleksiyonu’ndan tek bir parça Collectorspace’de sergileniyor.

  Jannis Kounellis’in İsimsiz adlı çalışması 1976 yılına ait. Bildiğiniz gibi Kounellis Yunanlı bir sanatçı ancak 1956’dan bu yana Roma’da yaşıyor ve Arte Povera’nın en önemli temsilcilerinden biri. Kounellis’in Collectorspace’deki işi Arte Povera geleneğini yansıtan çalışmalardan biri. Yalınlığın, hiçliğin, ifadesizliğin yansıması olarak görülebilecek bir kâğıt üzerine ateşle açılan delikten ortaya çıkan görüntüyle baş başa bırakıyor izleyeni. Boşluğu yakalayan /yok eden kıvılcımla oluşan deliğin arkasından akan hayat, farklı ifadelere açık.

Ramo Koleksiyonu’nun küratörü Irina Zucca Alessandrelli, Collectorspace’de düzenlenen bir toplantıda koleksiyonun nasıl oluşturulduğunu anlattı. Yalnızca 20. Yüzyıl İtalyan sanatçılarının kâğıt malzeme kullandıkları ve desenlerinden oluşan çalışmaların yer aldığı koleksiyon, Milano’daki merkezde yer alıyor. Sanatçıların hepsi Milanolu olmasa da Milano sanat tarihinin etkisi altında kalmış isimler. Koleksiyonun oluşturulması için iki yıldır çalıştığını belirten Alessandrelli, geçen Nisan ayına kadar koleksiyonu kimsenin görmediğini söyledi.

Geçtiğimiz Nisan ayında Milano’da koleksiyonun ofis mekânında düzenlenen “Milanesi si diventa / Milanolu Olunur” adlı sergide koleksiyonun sadece 28 işi sergilendi. Başlığıyla ciddi bir girişimin habercisi olan koleksiyonda 110 sanatçının çizimleri, kâğıt işleri yer alıyor. Aralarında Lucio Fontana, Fausto Melotti, Carlo Carra, Umberto Boccioni, Mario Sironi gibi sanatçıların işlerinin bulunduğu koleksiyonda bugüne dek pek tanınmamış, hatta yeni keşfedilmiş sanatçıların işleri de bulunuyor. Şu anda ellerindeki bütün çalışmaları ışığı, ısısı uygun bir depoda tuttuklarını belirten Alessandrelli, koleksiyonu sergilemek için bir yer aradıklarını ve bir vakıf oluşturacaklarını söyledi.

Böyle bir koleksiyonu oluşturmada geçtiğimiz yüzyılın ‘80’lere kadar olan kısmının en uygun dönem olduğunu belirten Alessandrelli, sanat sunumunun bu yıllardan sonra tamamen değiştiğini, ‘60’lı ve ‘70’li yıllarda yaşanan manifestolar döneminin, avant-garde’ın sembollerinden grup hareketlerinin ‘80’lerde sona erdiğini, bu yıllardan sonra sanatçıların kişisel çalışmalara yöneldiğini söyledi. Böyle bir koleksiyonu oluştururken deseni öne çıkarmalarının nedenine gelince; “Bence bu konuda bütün Avrupa’da büyük bir eksiklik var. Yalnızca desenlerin sergilendiği bir müze yok.

Özellikle de yirminci yüzyıl sanatçılarının. İtalya’da özellikle müzelerde Leonardo da Vinci, Michelangelo gibi isimlerin çizimlerini görürsünüz. Kimse yirminci yüzyılı önemsemiyor. Desen çalışmaları piyasada da gerçek değerini bulamayabiliyor, diğer sanat ürünlerine göre çok ucuz olabiliyor. Özel bir koleksiyon için biz gerçekten bu eksikliği hissettik. Nedenlerden biri de koleksiyonerin deseni gerçekten çok sevmesi, şimdi çalışmıyor ama yıllar önce mücevher çizimleri yapan biri ve deseni çok seviyor. Ayrıca bir sanatçının ilk fikrinden sonraki geçişi, desendir.”

Koleksiyonun sahibi Giusepe Rabolini yıllardır muhafaza ettiği desenleri halka açıyor ama kendisini göstermeyi, röportaj vermeyi sevmiyor. Sergiyle ilgili hazırlanan videoda, “Gerçek bir sanatçının elinden çıkmışsa bir kâğıt parçası bile değer kazanabilir” diyen sesini duyduğumuz Rabolini’nin koleksiyonu, geçtiğimiz yüzyılın çizim kültürünü anımsatması açısından önemli. Koleksiyonun restoratörü Valentina Paoli ise kâğıtla olan ilişkisini şöyle anlatıyor: “Elinizde bir kâğıt tutuyor, kokusunu alıyorsunuz. Yumuşaklığını hissediyorsunuz. Ve orijinal haline geri getirmelisiniz. Geçmişin yumuşaklığını yeniden yaratma işine koyuluyorsunuz…” Ramo Koleksiyonu, yakın geçmişin çizim kültürünü tekrar yaşatırken “Milanolu Olma”ya dair de yeni öngörüler, beklentiler sunuyor.

“İsimsiz” / Jannis Kounellis/ www.collectorspace.org/ 8 Ağustos’a dek sürüyor.

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 17:30:55