Cemal Reşit Rey sahnesi, hafta sonu iki gece üst üste çok değişik bir dans topluluğunu ağırladı.
Pek çok açıdan değişik bir grup. Kurucusu İsveç doğumlu Türk asıllı bir genç adam: Muhammet Kaltuk. İsminden de anlaşılacağı gibi göç etmiş dindar bir ailenin yaşadığı ülkeye ve coğrafyaya uyum sağlamış çocuğu olmalı ki gösteriyi protokol sıralarından izleyen muhtemelen ailesinden üç sıkı sıkıya örtülü hanımın normalde bir hip hop dans gösterisine gelmeyeceği kesindi! Muhammed Kaltuk’un 2017’de kurduğu dans grubu Company MEK çok başarılı olmuş ki Uluslararası Dans Ödülü, Dünya Dans Ödülü gibi birçok önemli ödüle değer bulunmuşlar.
İlk kez İstanbul’da
İstanbul’a ilk kez gelen topluluk burada Father Politics isimli bir oyun sergiledi ki ötekileştirenleri savunurken sistemi elinde tutanlara da baş kaldırılıyor. Ve ilginçtir sadece bünyesindeki farklı tipteki oyuncularla, kimi siyah, kimi sarı, kimi şişman, bunlar mı dansçı dediğiniz kişiler, hip hop ve çağdaş dansın figürleriyle, Kevin Peterhans imzalı kıyafetleriyle pek ala ne demek istediklerini de anlatıyorlar! Arasız bir saatlik gösterinin başında ve sonunda okudukları bir metin de buna yardımcı olmuyor değil. Müziğin Tobias Herzog’a ait olduğu gösteride klasikten Europop’a, zengin bir müzik çeşidine yer verilmiş. Tıpkı dansçıların kendileri gibi. Epey iri bir cüssesi olmasına karşın diğerleri kadar estetik ve iyi bir teknikle dans eden siyah kadın dansçıyı hayranlık ve şaşkınlıkla izledim.
Hele kadınlara dayatılan siyah stilettolu sahnede bu kesin yapamaz diye düşünen herkesi mahcup etti! Tekrarlamadan geçemeyeceğim, kadınlara yapılan ayırımdan, gücü elinde tutanlara karşı gösterilen tepkilere kadar verilmek istenen mesajlarda kıyafetlerin de büyük önemi vardı. Bir ceket, bir ayakkabı, bir pantolon, bir dansçının estetik hareketleri kadar dansın bir parçası, bir sembol olabildi. Günümüz gençliğinin seyretmek isteyeceği dans ve bale de muhtemelen böyle bir şey olacak sonunda, Giselle’le nereye kadar değil mi? Muhammed Kaltuk ve ekibi ayakta alkışlandı İstanbul’da, İKSV Tiyatro Festivali’ne de gelseler ne iyi olur!