Türk resim sanatının önemli ressamlarından Naile Akıncı’nın altmış yıl süresince resmettiği, İstanbul’un ilham veren semti Eyüp’e ve Piyer Loti’ye odaklanan “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı (1953-2013) Retrospektif” sergisi 16 Temmuz’a kadar Müze Gazhane’de.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyetin 100. yılını, Türk resim sanatının öncü kadın sanatçılarının eserlerine yer veren bir sergi serisi ile kutlamaya hazırlanıyor. Cumhuriyetin yetiştirdiği önemli sanatçıların ele alınacağı seri sergiler, Türk resim sanatında öncü sanatçıların ünik olarak nitelendirilebilecek özelliklerine odaklanmayı hedefliyor. Bu sergiler, Cumhuriyet Dönemi’nin sanatçı kadınlarının yaşamlarına ve sanatlarına odaklanırken Türk resim sanatının tarihsel süreçteki gelişimine de bir izlek sunmayı amaçlıyor. Küratöryel kurguda toplam 7 farklı tarih bölümüne ayrılan sergide yapıtlara sanatçının sanat yaşamı süresince kaleme alınan referans sanat eleştirisi metinleri, sanatçılar tarafından yorumlanan Naile Akıncı otoportreleri eşlik ederken sergi, döneme dair bu bağlamda kapsamlı- önemli bir perspektifi sunmayı amaç ediniyor.
Eyüp’e adanan bir “Kendilik Öyküsü”
İBB’nin “Cumhuriyet Sergileri” projesinin ilk sergisi olan “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı (1953-2013) Retrospektif” sergisi, Ebru Nalan Sülün küratörlüğünde sanatçının doğumunun 100. yılında sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Sanat Tarihçisi Ebru Nalan Sülün küratörlüğünde hazırlanan sergi kapsamında; Naile Akıncı’nın kişisel, özel ve devlete ait kurumsal koleksiyonlarda yer alan 200’e yakın eseri izleyiciye sunuluyor.
“Bir Kendilik Öyküsü” başlığı; Naile Akıncı’nın sanat üretimine paralel olarak psikolojik bir varoluş öyküsünü de referanslıyor. Küratöryel kurguda; Akıncı’nın çocukluğundan yetişkinliğine uzanan trajik hayat öyküsü ile sanat üretimi arasında var olan ilişkiyi “kendilik” olgusu perspektifinden ele alan Sülün, Akıncı’nın “Eyüp” resimlerini sanatçının üslup dönüşümlerine paralel bir yaklaşımla dönemler eşliğinde sunuyor. Sergide eserlere dönemler arası kurulan kronolojik bağlarla eşlik eden sanat eleştirisi metinleri- fotoğraflar aracılığı ile de bir yaşam/sanat döngüsü inşa ediliyor.
Naile Akıncı, akademiden mezun olduktan hemen sonra 1953’te “Eyüp” ruhunu hissetmeye ve tuvale aktarmaya başlamıştı. Serginin ana temasını oluşturan “Eyüp” ve “Haliç” üretimleri; sanatçının hayatının sonuna dek dönüşerek, değişerek Naile Akıncı’nın hayatı ile birlikte anlam kazanmıştır. “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı” sergisi; sanatçının kronolojik olarak estetik kaygılarının tartışıldığı ve ayrıca deneyimin de öncelendiği yedi ayrı bölüm üzerinden izleyenlere bir okuma sunmakta: “Eyüp’ü Keşfetmek: 1953-1980”, “Ufuksuz/Boşluksuz: 1980’ler”, “Ufuksuz ve Tek Rengin Hâkimiyetinde: 1990’lar”, “Değişen Form&Dönüşen Yüzey&Deneysel Dönem: 2000’ler”, “Naile Akıncı’ya Saygı: Portreler”, Akıncı’nın sanat üretim alanının yeniden inşa edildiği “Naile Akıncı Odası” ve “Piyer Loti’den Eyüp’e Bakma Alanı”. Naile Akıncı’nın 1950’li yıllardan 2000’lere uzanan sanat hayatının izi sürüldüğünde takip edilen yol; “Eyüp” üzerinden dolaylı sürdürülen sessiz, bilge, tutarlı, bir o kadar da istikrarlı, dirençli bir ruh-deha seyahati ve bu seyahatin ruhsal öyküsü.
Aile koleksiyonu başta olmak üzere kişisel koleksiyonların yanı sıra kurum koleksiyonlarında yer alan orijinal eserler, fotoğraflardan oluşan kapsamlı bir seçki ile hazırlanan “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı (1953-2013) Retrospektif” sergisi, 16 Temmuz 2023 tarihine kadar Müze Gazhane’de ziyaret edilebilir.