Polis tarafından performans yapılması engellenen sanatçı Yusuf Özal Çelik yılmadı. Cinsellik ve cinsiyet algısı üzerine “Geliyorum” performansını bu kez 24 Kasım saat onda Nublu’da gerçekleştirecek.
Geçtiğimiz günlerde Beyoğlu’nda İstiklal caddesine çıkan sokakların birinde performans sanatçısı Yusuf Özal Çelik “takım elbise ve cinsiyet“ teması üzerine gerçekleştireceği performans için 250 kişi toplandı.
Gerisini sanatçıdan dinleyelim:
"Performansın başlamasına dakikalar kala polis gelerek izin almamız gerektiğinden bahsetti. Fakat ben işimi bir mekanda ona ait bahçesinde yapıyordum. Polis, ‘eğer bu grubu dağıtmassanız ya mekana ceza yazarım ya da ekip çağırırım. Üzerinize su sıkılmasını istemiyorsanız bu grubu dağıtın’ gibi laflar söyledi. Ben de mekana ceza yazılmasın ve orada ki insanlara zarar gelmemesi için bir konuşma yapmak zorunda kaldım."
Bunun üzerine Çelik yılmamış ve performansını gerçekleştirmeye karar vermiş.
Sanatçının "cinsiyet ve takım elbise" teması altında toplumun cinsellik ve cinsiyet algısını, tektipleştirici yargılarını ve baskısını eleştirdiği deneysel performansı "geliyorum" 24 Kasım saat onda Nublu’da.
Sanatçının manifestosu ise şöyle…
"Kimlikler ve onları kuşatan makro yapılanmalar (kurumsal pratikler ve zihniyetler) toplumsal cinsiyet kalıplarının oluşturulmasında önemli yere sahiptirler.
Modernizmle birlikte kimlik artık birey tarafından oluşturulmak zorundadır. Yeni ama gittikçe artan bir hızla değişen dünyada önemli kararlar bireyin kendisine bırakılmıştır. Bu oluşumda modern kapitalist toplumda değişen üretim biçimleri ve iş bölümü bir etkiye sahip olmuştur.
Ekonominin gelişmesi ve kentsel yaşam, toplumsal rollerin ve sorumlulukların çoğalmasına, beraberinde kimlik problemlerine neden olmuştur. Toplum yapısında bireyin sosyal davranışlarını belirleyen unsurlar (değerler, normlar, statüler, roller) sosyal kimlik belirleyicileri olarak sosyal kategorilere ait özelliklerle ilişki halindedir.
Modern olan birey, toplumsal rolleri ve sorumlulukları arasında bölünmüş, yaşam koşulları bireyi tercihleri ve seçimleri konusunda zor durumda bırakılmıştır. Modern/ulus devletlerinin kurulmasıyla başlayan sonrasında gittikçe artan geniş kent ve kır pazarları için üzerimize giydirilen bir kıyafet, sınıf hegemonyasının bir klasiği haline gelmiştir."
