A password will be e-mailed to you.

İlk şiir kitabı Ayıp Payı ile edebiyat dünyasına adım atan Ceren Kandemir, Okan Urun’la gerçekleştirdiği söyleşide şiir yolculuğunu anlattı. Küçük yaşlardan itibaren şiir yazdığını belirten Kandemir, Ayıp Payı’nda yıllar içinde biriktirdiği duyguları ve gözlemlerini harmanladığını söylüyor.

Reklam yazarlığından gelen reflekslerini şiirle beslediğinin altını çizen Kandemir, kitabını yayınevlerine gönderirken karşılaştığı zorlukları ve editörü İsmail Afacan’ın desteğiyle bu süreci nasıl aştığından söz ederken, “Bir gün şiirlerimi bir dosya haline getirip yayınevlerine göndererek şansımı denemek istedim. Yayınevleri tarafında da bize her gün onlarca şiir dosyası geliyor kimse onları okumuyor hikâyeleriyle de dolmuştu kulaklarım ama şansımı denedim. İsmail Afacan ve İnkılap Kitabevi ile buluşunca hayallerim gerçek oldu. İsmail bazı şiirler için, bunlar yarım, dedi. Orada başkasının, objektif birinin yorumu, yarımı tamamlamaya çalışmak beni daha da çalışkan biri haline getirdi. Şiirlerim üzerine çalışmak benim için yeni bir duyguydu,” diyor.

Bütün Ümidim KırlentlerdedirHadi Öldürelim Birbirimizi ve Ders mi Çıkarmam Gerekiyor başlıkları ile üç bölüme ayrılan kitap, insan ruhundaki çelişkileri aktarıyor. Okan Urun, kitabın kapağına ve ismine de dikkati çekerek soruyor:

“Biraz da kapağa gelelim, kitap 14 Ocak’ta basıldı. Türkiye’nin trajik olaylarının gelişimi eşliğinde kitabın kapağı bir denk geliş oldu diyelim. Kapak Berkun Oya’nın filminden bir kare mi, yoksa onun çektiği bir fotoğraf mı?”

“Kitap dosyası tamam, bir kapak gerekiyordu. Berkun Oya ile de bir şiir arkadaşlığımız vardı ama hiç yüz yüze tanışmamıştık. Kapak zamanı geldi ve ben bir ev görüntüsü olmasını istediğimden emindim. Berkun Oya da ‘Bir Başkadır’ı çekerken geniş bir şehir sekansı var, oradan rastgele bir kare seçelim mi, dedi. Biz de gerçekten tak diye en normal apartmanı seçtik.”

“Ayıp Payı ismini de konuşmak istiyorum. Fonetik olarak çok güzel harflerin ortaklığı var, anlam skalası da oldukça geniş bir başlık. Nasıl oldu da bu isme ulaşıldı?”

“Ayıp Payı bizim ailecek çok kullandığımız bir ifade… Mesela sofrada son parça bir şey kalır herkes ister ama almaz, ona ayıp payı dersiniz. Özellikle incir ağaçlarında en tepede kalan incirleri kuşların payı, yani ayıp payı olduğu için toplamazlarmış. Kuşların payıyla sofradaki ayıp payı kafamda sürekli çakışıyordu. Bu sebeple ‘Ayıp Payı’nı istedim. Hem bu kitap benim için soframda kalan yemeğin bir sonu gibi.”

Gülten Akın ve Onat Kutlar gibi isimlerden etkilendiğini belirten Kandemir, şiir üzerine düşüncelerini paylaşabileceği az sayıda kişi olduğunu, bu kişilerden birinin de şair ve senarist Barış Pirhasan olduğunu söylüyor.

Şiiri, hayatın içinde fark edilmesi zor olan ama derin anlamlar taşıyan imgelerle kurduğunu söyleyen Kandemir, görmeye ve yazmaya devam edeceğini belirtiyor.

Daha fazla yazı yok
2025-02-11 01:08:59