British Council’ın zaman ve mekandan bağımsız bir sanat deneyimi sunan ‘Duvarları Olmayan Müze’ dijital sanat platformunun üçüncü sergisi ‘Cadılarla Dans Etmek’, 16 Ocak itibariyle sanat severler ile buluştu. Sergi ‘Kadın’ teması üzerinden sanatta cadı kavramına odaklanıyor.
Küratörlüğünü Mine Kaplangı’nın üstlendiği ‘Cadılarla Dans Etmek’ sergisi, British Council sanat koleksiyonundan birçok yabancı sanatçı ile birlikte, bu sene ilk defa Türkiye’den sanatçıların resim, baskı, video ve fotoğraf gibi eserlerini bir arada sunuyor. ‘Cadılarla Dans Etmek’ sergisine British Council web sitesinden ulaşılabiliyor.
Bir cadı/kadın olmanın güç sembolü olarak değerlendirilmesine odaklanan ‘Cadılarla Dans Etmek’, özellikle İngiliz edebiyatının kadınların hak ve eşitlik arayışlarına öncülük eden eserlerinden ilham alıyor. Sergi, Batı sanat tarihi yazımında kadınların gizli rollerinin ve gizlenmiş, üstü örtülmüş izlerinin altını çizen eserlerle, Türkiye’den öne çıkan güncel sanatçıların işlerinin de bir arada yer aldığı bir yolculuğa davet ediyor.
Sergi, bu sene ilk defa koleksiyon dışından sanatçıların da eserlerini seçkiye dahil ederek kıtalararası bir diyalog oluşturmayı hedefliyor. Türkiye’den Fatma Bucak, Canan, Nilbar Güreş, Gözde İlkin, İstanbul Queer Art Collective, Erinç Seymen ve Pınar Yolaçan ile beraber British Council Koleksiyonu’nundan Anya Gallaccio, Paula Rego, Roger Eckling, Alan Davie, David Nash, Madame Yvonde ve Grayson Perry gibi birçok sanatçının eserleri de sergide yer alıyor.
‘Kadın’ teması üzerinden yola çıkarak geliştirilen sergide, dört farklı odada cadılara ve cadılığa dair farklı bakış açıları sunuluyor. ‘Mitler ve Hikayeler’, ‘Ritüeller ve Semboller’, ‘Aşinalar ve Doğa’ ve ‘Portreler’ altında farklı temalardaki odalar, temsillerin, sembollerin, süre gelen ritüellerin, doğanın gücünün, barındırdığı çeşitliliğinin ve büyülerin izinde resim, baskı, video ve fotoğraf gibi birçok eseri kapsıyor.
İLGİLİ HABERLER