A password will be e-mailed to you.

Hollanda’dan Avrupa Kültür Vakfı ve Berlin’den MitOst tarafından geliştirilen kültürel değişim programı TANDEM, yüzünü Türkiye’ye de çevirdi. Anadolu Kültür’ün partnerliğinde proje kapsamında 15 TANDEM projesi hayata geçirildi.  

Bu projeler arasında Suriyeli mültecilerden Diyarbakır, Mardin ve Batman’a uzanan pek çok projeyle bir diyalog köprüsü oluşturulması amaçlandı. Seçilen projeler 17-19 Ekim tarihleri arasında Studio-X’te izleyici ile buluşacak. 17 Ekim’deki açılışta, “Bir arada: TANDEM Orkestrası” mini bir konser verecek. 18 Ekim’de ise “Polonyalı yazar Malgorzata Sikorska-Miszczuk’un “From Istanbul with Love” adlı oyununun okuması yapılacak. Projenin Koordinatörü Serra Özhan Yüksel, ‘’Kültür-sanat etkinliklerinin Türkiye’deki kutuplaşmaları yok edeceğini söylemek iddialı olur. Ancak naif de bulunsa insanların birbirlerini tanımalarına, karşılaşmalarına vesile olmak önemli diye düşünüyoruz. Bu çalışmanın katılımcıların meraklarını ve duyarlılıklarını artırdığını gözlemliyoruz’’ diyor.

İlki 2011-2012 yıllarında gerçekleşen, TANDEM – Kültür Yöneticileri Değişimi Türkiye – Avrupa Birliği 2013-2014, Türkiye ve AB ülkelerinden kültür kuruluşları arasında uzun vadeli ortaklıklar kurmayı amaçlıyor.

Program, Stiftung Mercator (Essen) ve Avrupa Kültür Vakfı (Amsterdam) desteğiyle, MitOst (Berlin) ve Anadolu Kültür ortaklığında yürütülüyor. Program kültürel organizasyonları uluslararası uzun süreli ilişkiler kurabilmelerini amaçlayan proje, kültür yöneticilerinin ve organizasyonları destekleyerek, Avrupa’dan proje partnerleri bulmalarını sağlıyor. TANDEM bugüne dek 200’den fazla bağımsız kültür organizasyonunu bir araya getirdi ve Avrupa’nın 80 şehir ve 25 ülkesinden 150’den fazla kültür yöneticisini buluşturdu. 2014’te kültür yöneticileri, proje yöneticileri ve aktivistlere yapılan açık çağrı sonrasında seçilen 15 TANDEM projesi hayata geçirildi. TANDEM Türkiye başlığı altında yapılanları ve yapılacakları Anadolu Kültür’den Proje Koordinatörü Serra Özhan Yüksel ile konuştuk.

 

TANDEM programının Türkiye’ye yönelik ilgisi nasıl başladı? Bu süreçte Anadolu Kültür’ün TANDEM ile yolları nasıl kesişti? Projeye dahil olma hikayenizden bahseder misiniz?

TANDEM Türkiye – AB Programı, 2008-2011 tarihlerinde gerçekleştirilen “Yerel Kültür Politikaları için Stratejiler” projesinin ardından, Avrupa Kültür Vakfı (ECF), MitOst ve Anadolu Kültür tarafından geliştirildi.

Programın yüzünü Türkiye’ye çevirmesinde önemli iki faktörden bahsedebiliriz. Bunlardan ilki Anadolu Kültür’ün ECF ile farklı projelerde yürüttüğü işbirliği. ECF, Türkiye’de yerel kültür politikalarının geliştirilmesi amacıyla Anadolu Kültür’ün yürüttüğü çalışmalara fon veren kurumlardan biriydi. Dolayısıyla, ECF’in farklı ülkelerde yürüttüğü çalışmalardan harberdardık. Nitekim, Türkiye TANDEM’i, Ukrayna Moldova’da başlayan TANDEM programı ile aynı yıl başladı. Program’ın şekillendirilmesinde, ECF’in MitOST ortaklığında 2011 yılında başlattığı “TANDEM: Kültür Yöneticileri Değişim Programı Ukrayna/Moldova- AB” model alındı. 

İkincisi ve daha önemli faktör ise, Anadolu şehirlerinde özellikle kültür sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının ve girişimlerin ihtiyaçlarına dair yapılan gözlem ve tespitler. Bildiğiniz gibi, Anadolu Kültür 2002 yılından bu yana farklı Anadolu şehirlerinde kültür-sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının kendi önceliklerine ve ihtiyaçlarına yönelik programlar ve projeler geliştirmesine destek oluyor. Tandem’in, yerel aktörlerin kendi önceliklerine uygun projeleri desteklemeyi öne çıkaran ve onlara farklı kurum ve ülkeleri ziyaret etme, projeler geliştirme imkanı veren yapısı bizim önceliklerimizle paralel özellikler sergiliyordu.

Program’da katılımcılar açık çağrı yoluyla belirlendi ve Anadolu’nun farklı şehirlerinde faaliyet gösteren sivil toplum kurumları ve girişimlerin yaşadıkları şehirlerde geliştirip uygulayabilecekleri projeler desteklendi. Program süresince katılımcıların, uluslararası proje geliştirme ve uygulama konularında yaparak öğrenme metoduyla desteklenmesi hedeflendi.

 

TANDEM bir kültür değişimi ve diyalog projesi olarak  bu sene nasıl bir program izleyecek? Etkinlikleri ortaklaştıran bir tema var mı?

Ekim 2014 itibari ile ikinci dönemini gerçekleştirdiğimiz TANDEM Türkiye-AB programını tamamlıyoruz. 17-19 Ekim’de, programın son aşaması olan, yani projelerin ortak sunumlarının yer alacağı kapanış etkinliğini gerçekleştireceğiz. Türkiye’den ve Avrupa ülkelerinden kültür yöneticileri ve kurumlarının iki yıl boyunca birlikte çalışarak ürettiği  15 proje, 17-19 Ekim tarihleri arasında Studio-X’te izleyici ile buluşacak. Serginin 17 Ekim’deki açılışında, “Bir arada: TANDEM Orkestrası” mini bir konser verecek. 18 Ekim’de ise “Polonyalı yazar Malgorzata Sikorska-Miszczuk’un “From Istanbul with Love” adlı oyununun okuması yapılacak.

Programda yer alan projeler katılan kurumlar tarafından belirleniyor, bizim bu konuda bir yönlendirmemiz olmuyor. Ancak geliştirilen projelerin çoğu zaman gündemle ilişkili, şehirlerin ihtiyaç ve önceliklerini ortaya koyan konularda olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin bu dönem Suriyeli mültecilerle ilgili bir projemiz var, Diyarbakır, Batman, Mardin’de gençlerle hip-hop atölyeleri gerçekleştiren ve kamusal alan konusunu gündeme getiren işler var.

TANDEM 2013-2014 dönemini kapattıktan sonra, 2015 baharında, TANDEM Türkiye-AB’nin üçüncü dönemi için çağrı açmayı hedefliyoruz. Program, katılmak isteyen kişi ve temsil ettikleri kurumlara Türkiye ve Avrupa’da yapacapımız açık çağrı ile başlıyor. Türkiye ve Avrupa’dan seçilen katılımcılar uzmanlık alanlarına göre tanışma toplantısında ortaklarını belirliyor; birlikte geliştirdikleri proje ile başvurularını yapıyorlar, kabul edilen 30 katılımcı bir yıl süreyle bir sanat-kültür projesinde ikili ekipler (tandemler) halinde çalışıyorlar. Bu süre zarfında, katılımcılar için deneyim paylaşımına olanak sunan hazırlık ve ara değerlendirme toplantıları düzenliyoruz. Ayrıca, projelerini geliştirmeleri ve ortaklarını daha yakından tanımaları için 10’ar günlük kent ziyaretleri organize ediyoruz ve projeleri için hibe desteği veriyoruz. Tüm bu süreç boyunca da katılımcılar, proje yürütücülerinden proje geliştirme ve yürütme konularında destek alabiliyorlar.

 

Kültür değişimi, ortak sanat projeleri ve etkinliklerin yanı sıra kültür profesyonelleri açısından nasıl bir diyalog zemini oluşturuyor?

TANDEM kapsamında geliştirilen ortak projeler bir ilk adım. Türkiyeli kurum/kişiler, Avrupalı ortakları ile geliştirdikleri projelerin yanı sıra programa dahil olan bir çok farklı kurum, kişi ve disiplinle tanışıyorlar. Farklı şehir ve kurumlarda nasıl projeler yapıldığını, işlerin nasıl yürüdüğünü, farklı şehirlerde süren yaşamları gözlemliyorlar. Türkiyeli bir kurum/kişi olarak Avrupalı ortağınızın şehrinde geçirdiğiniz 10 gün bu gözlemleri yapmak için kullanılan önemli fırsatlardan biri. Bir işin farklı şekillerde yapılabileceğini, farklı sanat disiplinleri ile işbirliği yapmanın mümkün olabileceğini bizzat gözlemleme imkanı bulabiliyorsunuz.

TANDEM ertesinde, var olan ortaklıklarını ilerletmek ve yeni ortaklık geliştirmek üzere de bir platform oluşturduk.  2011 senesinden bu yana TANDEM, Avrupa ve Arap coğrafyasından 200’den fazla bağımsız kültür kurumunu bir araya getirerek, sayısı 150’yi aşan kültür kurumu ve çalışanlarının profesyonel gelişimlerine destek oldu. TANDEM Türkiye – AB de bu geniş TANDEM ağının bir parçası. TANDEM’in farklı dönemlerinde programa katılan kurum ve kişilerin birbirlerini tanıması ve işbirliği geliştirmelerini de desteklemeye çalışıyoruz.

 

Kültür ve sanat yoluyla diyalog özellikle Türkiye gibi kutuplaşma zemini hayli güçlü olan ülkeler için ne gibi ifade olanakları barındırıyor, bu konuda neler söylemek istersiniz?

Programın adına baktığınızda ana hedefin Avrupa ve Türkiye şehirleri arasında işbirliğini geliştirmek olduğunu net bir şekilde söyleyebilirsiniz. Ancak bir arada çalışma, birlikte çalıştığınız insanların şehirlerini, kurumlarını, insanlarını görme imkanı sadece Türkiye ve Avrupa arasında değil Türkiye içerisinde de söz konusu oluyor. Zorunda olduğunuz için değil, merak ettiğiniz ve istediğiniz için ortak iş yapmak, üretmek kutuplaşmaları yok etmese bile azaltıyor. Kültür-sanat etkinliklerinin Türkiye’deki kutuplaşmaları yok edeceğini söylemek iddialı olur. Ancak naif de bulunsa insanların birbirlerini tanımalarına, karşılaşmalarına vesile olmak önemli diye düşünüyoruz. Bu çalışmanın katılımcıların meraklarını ve duyarlılıklarını artırdığını gözlemliyoruz. 

Örneğin TANDEM 2013-2014 döneminde gerçekleştirilen 15 projeden biri olan ‘Teknomani: Teknolojiye Düş’ projesinin yürütücüleri bir yıl boyunca farklı şehirleri gezerek, kültür ve sanatta, sosyal hayatta teknoloji nasıl etkin kullanılabilir, teknoloji ile ilişki ne kadar kolaydır sorularını teknoloji korkusuna vurgu yaparak tartışan atölyeler yürüttü. Projenin Türkiye ayağından sorumlu Saliha Yavuz (Grizine) bu deneyimi şöyle ifade ediyor:  TANDEM deneyimi süresince hem Türkiye’de, hem de Avrupa’da çok seyahat ettik. Türkiye’nin doğusunu keşfetmek, oradaki sivil toplum kuruluşlarıyla, sanatçı kolektifleriyle tanışmak ve üniversitelerle işbirliği yapmak, bir Türkiye vatandaşı olarak benim için de oldukça ilginçti. Daha öncesinde böyle bir ağa dahil değildim.

 

 

Program katılımcıları, kurumlar ve projeler hakkında daha fazla bilgi için www.tandemexchange.eu ve http://anadolukultur.org/tr/calisma-alanlari/projeler/tandem-2013-2014/48

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 18:29:44