A password will be e-mailed to you.

Tüm felsefeci, edebiyatçı, sanatçı ve tasarımcılara açık çağrı:

Charlie Hebdo katilamı mağduriyetine ilişkin  tedavi, başsağlığı, şefkat, dayanışma adına üreteceğiniz söz, imge ve cümlelerinizi bekliyoruz. İlki ressam Onur Gülfidan’dan geldi. Yayınlıyoruz. Geldikçe yayınlamaya devam edeceğiz.

 

 

Görsel 1- Onur Gülfidan

 

Görsel 2- Melis Coşkun

 

Görsel 3- Burak Albayrak

 

Görsel 4- Özlem Yalım

 

Görsel 5- Özgür Çimen

 

Görsel 6- Çınar Eslek

 

Görsel 7- Ali Kotan

 

Görsel 8- Mustafa Kula

 

Görsel 9-  Murat Tosyalı, Canavar

 

Görsel 10- Ahmet Coka

 

Görsel 11- Giacinto Occhionero

 

Görsel 12- Selman Akıl

 

Görsel 13- Rafet Utku

 

Görsel 14- Çağlayan Özkul

 

Görsel 15- Ayça Telgeren

 

Görsel 16- Tutku Bulutbeyaz

 

Görsel 17- Barış Mengütay

 

Görsel 18- Hürehni Fırat Öncü

 

Görsel 19- Gümüş Özdeş

 

Görsel 20- Ezgi Sönmez

 

Görsel 21- Evren Sungur

 

22- Jean Michel Rabate

"Derinden etkilendim. Charlie Hebdo mizahçıları Fransa’da ince esprileri, kimseyi takmamaları ve politik zekalarıyla seviliyorlardı. Bu canavarca saldırı, sağlıklı bir demokrasinin işaretlerinden biri olan ifade özgürlüğüne yapılmış doğrudan bir darbedir. En komik ve en kibar sanatçıları hedef almıştır. Unutulmayacaklar. Din adına canavarca bir nefretin salıverilmesi bir sapkınlık. Neyse ki gerçek İslam başka yerde. Çok çok üzgünüm."

 

23- Yağmur Yıldırım

Sevdiğim çiçek adları gibi / Sevdiğim sokak adları gibi/ Bütün sevdiklerim gibi /  Bütün sevdiklerimin adları / Adınız geliyor aklıma / Bir çift güvercin havalansa / Değil unutulur şey değil / Çaresiz geliyor aklıma /

Melih Cevdet Anday’ın Anısı’ndan- Işıklar İçinde Olsunlar

 

24- Michel Maffesoli, Profesör, Sorbonne Üniversitesi 

"Böylesi bir katliam karşısında çok üzgünüz ve herkesin herkese karşı olduğu bu savaş karşısında endişeliyiz. Bu yüzden ülkemizin kültürel ve manevi gelişimini dikkate almanın ne kadar önemli olduğunu yeniden vurgulamak bana önemli geliyor. 

Herkesin kendi maneviyatını, dinsel, ailevi, coğrafi aidiyetini tek bir kalıpla ifade etmesini dayatmanın zamanı değildir. Tekil ve hukuksal olarak belirlenmiş bireysel bir kimlikle değil, aksine farklı ve çoğulcu aidiyetlerimizle yüzleşerek yaşamayı öğrenmeliyiz. 

Fransa Cumhuriyeti artık bir ve bölünmez değildir, çoğul bir mozaiğe doğru evrilmektedir.

Bu, dünyadaki tüm toplumların içine girdikleri postmodernitenin işaretir. Bu, inançlara ve yaşam tarzlarına karşılıklı saygıyı gerektirir. Yeni bir birlikte yaşama biçiminin oluşturulması gerekmektedir. Aksi takdirde bastırılmış toplumsal kimliklerin kamusal alanda, sapkın ve şiddet yüklü bir biçimde ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır."

 

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 19:31:46