A password will be e-mailed to you.

27. Selanik Belgesel Festivali 6-16 Mart tarihleri arasında düzenlenecek. Her geçen yıl itibarı artan ve niteliği yükselen festivalde gösterilecek olan 261 belgeselin 72’si dünya, 11’i Avrupa prömiyeri, 40’ı uluslararası prömiyer yapacak. Uluslararası Yarışma, Yeni Başlayanlar, Film Forward ve Immersive yarışmaları, Agora bölümü ve yoğun yan etkinlikleriyle zengin bir programa sahip olan Festivalin açılış ve kapanış filmleri doğrudan sinemayla ilgili belgeseller: 6 Mart akşamındaki açılışta Piotr Winiewicz’in Werner Herzog filmlerini incelemiş bir Yapay Zeka’nın yazdığı senaryo üzerine çektiği About a Hero (Bir Kahraman Hakkında). Kapanış filmi ise Başka Tanrının Çocukları / Children of a Lesser God filmiyle Oscar kazanan ilk işitme engelli oyuncu olan Marlee Matlin’in hayatını konu alan Shoshannah Stern imzalı Marlee Matlin: Not Alone Anymore (Artık Yalnız Değil).

Bu yılki festivalde iki yönetmenin toplu gösterisi yapılacak, her ikisi de birer ustalık dersi verecek. Fransız sinemasının ustalarından Nicolas Philibert, Selanik Belgesel Festivali’nin onursal Altın İskender ödülünü alacak. Aralarında Altın Ayı ve başka birçok prestijli ödül kazanan Sur l’Adamant’ın (Adamant Üzerine) da bulunduğu son dört filmi gösterilecek. De Chaque Instant (Her Anında), Averroès & Rosa Parks ve La Machine à écrire et autres sources de tracas (Daktilo ve Diğer Başağrıları) toplu gösterinin diğer filmleri.

Bu yıl festivalin uluslararası yarışmasında jüri üyeliği de yapacak olan Emmy ödüllü belgeselci ve fotoğrafçı Lauren Greenfield’ın toplamda sekiz tane kısa ve uzun metrajlı filminden ve dizilerinden oluşan retrospektifi zamanın ruhunu yansıtıyor. Toplumsal cinsiyet konusunda çalışan Greenfield, gençliğin ilgi alanlarını ve yaşama tarzını, tüketim toplumunu, özellikle de lüks tüketimi ele alan belgeselleriyle tanınıyor.

Gerçeğin gücü

Meteoroloji raporlarına bakılırsa festivalle birlikte Selanik’e bahar da geliyor… Böylece denize bakan Aristotelu Meydanı’ndaki Olympion ve Pavlos Zannas tiyatrolarında ve Selanik Limanı’nda Yunanlı usta sinemacıların adını taşıyan Frida Liappa, Tonia Marketaki, John Cassavetes ve Stavros Tornes salonlarında ve şehrin arthouse sineması Makedonikon’da izlenen filmlerin arasında verilen molalar izleyicilere nefes aldıracak! Belgesel festivali demek her filmle dünyanın bir derdini daha yüklenmek ve gerçekleri başına defalarca darbe alır gibi öğrenmektir, çünkü…

Selanik Belgesel Festivali’de o yükleri ağırlaştırma ve darbeleri sertleştirme taahhüdünde bulunuyor! Festivalin 24 Şubat günü düzenlenen basın toplantısında Festival Direktörü Orestis Andreadakis yönetici ekibiyle birlikte çok etkileyici bir açıklama yaptı. (…) “Bazıları bir bilim kurgu filminde yaşadığımızı söylüyor ama ben buna katılmıyorum. Bu bir bilim kurgu filmi değil, 1930’lu yılları anlatan, geriye doğru gösterilen tarihi bir belgesel ve bu kez filmin baş kahramanı, daha doğrusu kurbanı biziz. Bize hiçbir şey öğretmeyen bir eğitim belgeseli bu. Unutmuş gibi göründüğümüz faşizmin ve totalitarizmin dehşetinin yürek burkan bir ifadesi. Kimilerinin olabilecek en kötü şekilde tekrarlamaya çalıştığı korkunç bir tarihsel gerçekliğin film kaydı. Bu yeni ve korkutucu gerçeklik karşısında kültür tarafsız olamaz. Otoriterlik zemin kazandığında, kamusal söylem hoşgörüsüzlükle zehirlendiğinde, geçmiş tehlikeli bir şekilde revize edildiğinde sessiz kalamaz. (…) Yanlış bilgilendirme ve gerçeklerin çarpıtılması manipülasyon araçları haline gelirken, belgesel film yapımı bize gerçeğin gücünü hatırlatıyor. Ve kriz zamanlarında gerçeğin gücünün parladığı böyle bir alana her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Bütün bunlar elbette birdenbire gelmedi, uzun süredir hazırlık aşamasındaydı. Nefret söyleminde bulunan demagoglar, düşmanlığı besleyen popülistler, gerçek bilimle alay eden komplo teorisyenleri, sanatı hedef alan, bizi faydasız olduğuna inandırmaya çalışan yalan ve kolay çözüm simsarları tarafından. Ama sanat demokrasinin en güçlü silahlarından biridir. Sanat bir lüks ya da tarafsız bölge değildir. Sorumluluğu vardır, söz sahibidir, tavır alır”.

Kaçınılmaz zeka

İnsana kendinden hayır yok bakalım ürettiği Yapay Zeka’dan gelecek mi? 27. Selanik Belgesel Festivali AI, An Inevitable Intelligence (YZ, Kaçınılmaz Bir Zeka) başlıklı toplu gösteriyle ilgi çekiyor. Yapay Zeka ile çekilmiş ya da olanaklarından yararlanılan kısa ve uzun filmlerin yanı sıra bu teknolojinin farklı yönlerini irdeleyen, aydınlatan ve eleştiren belgeseller zihin açıyor. Yapay Zeka üreten ve kullanıma sunan teknolojinin ardındaki şirketlerin çevre ve emek sömürüsüne dikkat çeken Henri Poulain imzalı In the Belly of AI (Yapay Zekanın Karnında) bunlardan biri. Flash Wars – Autonomous Weapons, AI and the Future of Warfare (Flaş Savaş – Özerk Silahlar, Yapay Zeka ve Savaşın Geleceği) ise robotların, dronların, hacker’ların egemen olduğu, daha birkaç yıl önce bilim kurgu olarak görülen yeni savaş teknolojilerine gözümüzü açıyor.

Daha fazla yazı yok
2025-03-04 09:03:17