A password will be e-mailed to you.

Yazarımız Çağla Gillis, Bahane’den bildiriyor…

Bu soğuk havalarda herkesin kapalı alanlara doğru yön aldığını biliriz. Sinema salonları dolar, sergi salonlarında daha uzun süreler geçirilir, koltuklara uzanılıp evlerde kahve ile kitap keyfi yapılır, arkadaşlar ile oturulup uzun soluklu sohbetlere girilir… Peki bunların hepsinin aynı mekanda gün boyunca yapıldığını söylersem? Evet bunların hepsini AR-TER ikinci katında yapabilirsiniz.

5 Kasım’da İlkay Baliç ve İz Öztat’ın şekillendirdikleri “Bahane”de yok yok! Sıcak bir ev hissi veren ortak kullanım alanında okuyabileceğiniz onlarca kitap, izleyebileceğiz filmler, uzanabileceğiniz koltuklar, ücretsiz çay kahve ve internet var. “Takılma” yeri de dedikleri bu yerde sohbet, tartışma ve atölye çalışmalarına da dahil olabilirsiniz.

Ben de böyle bir yer bulmuşum kaçırır mıyım?

Bağışçıların hazırladığı o rahat koltuklarda bir iki saat kitap keyfi yaptıktan sonra kendimi “Kültürel Üretim ve Mülkiyet” başlıklı uzun soluklu ve heyecanlı bir tartışmanın içinde buldum. Türker Armaner, Koray Löker, Zeyno Pekünlü ve Avniye Tansuğ moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikten adeta aydınlanarak çıktım. Bu sohbet Tansuğ’un fikri mülkiyetin mevcut hukuki düzenlemesi ve mülkiyet kavramının tarihsel evrimi ile başladı, Löker’in ortaya attığı “devlet sanata destek olmalı mı olmamalı mı?” sorusu üzerine özgür kültür politikasına buradan da herkesin özgürce yazabildiği ansiklopediye geldi; Wikipedia.

Hukukçular dışında pek az kimsenin bildiği mülkiyeti koruma unsurlarına değinen Tansuğ çok ilginç bilgiler de verdi. Örneğin; Türkiye’de 34 bin 337 sitenin erişime kapalı olduğunu, bir eserin eser olabilmesi için sahibinin hususiyetini yansıtması gerektiğini, Güzel Sanat Eseri olarak koruma alınmak isteniyorsa estetik kaygısı güdüldüğünü, sinemada çekim tekniklerine uygunluk arandığını söyledi. Löker’in sanat fonlarından yola çıkarak ortaya attığı “Devlet sanata destek olmalı mı olmamalı mı?” sorusuna gelelim.

En hararetli tartışmalardan biri bu oldu diyebilirim. Bir taraf devletin taraflı desteklediği, sansürlü desteklediği, işine gelince desteklediği gibi fikirleri bir kenara bırakarak karışmamasını ama desteklemesi gerektiğini diğer taraf ise devletin tiyatroya memur alıp maaş ödeyip tiyatroya destek vermesinin sanat desteği olmadığını vurguladı.

Löker’in özgür kültür politikası üzerinden yürüttüğü bu tartışmada tiyatro ile pavyonun aynı değerdeymiş gibi aynı vergileri ödemesini, tiyatrodaki dekorun ticari bir meta değil bir sanat eseri olmasına rağmen İKEA ile aynı KDV’ler ödendiğini eleştirdi ve devletin para dağıtarak sahiplik ilişkisine girmemesi gerektiğini söyledi.

Ve şu anda eşi benzeri olmayan özgür sözlük Wikipedia’ya gelelim.

Eminim hemen hemen herkesin başvurduğu bu ansiklopediye ne kadar güveniyoruz, bilimsel bir araştırma için ona başvurmak ne kadar doğru, kaynak belirtmek zorunda olunmasına rağmen neden güvenilmiyor gibi sorular ile tartışmaya açıldı.

3 saatlik yapılan bu beyin jimnastiğinde tabi ki bir sonuç elde edilmiyor sonuçta bu bir matematik problemi değil. Sadece kafamızda daha yeni sorular ile oradan ayrılıyoruz.

Ben de kafamda bu sorularla ayrıldım; Devletin sanata verdiği destek bir müdahale şekli midir?, Devletin dışında sanata destek veren özel fonlarında müdahaleci olduğunu düşünüyor muyum? O zaman sanat destek biçimi nasıl olmalı?, Eser sahibinin hususiyetini nasıl yansıtır ve bu nasıl anlaşılır?, Bu kadar sitenin erişime engellenmesi fena bir durum değil mi? Engel gerekçesi ne? Erişim engelinin dışında başka yaptırımlar olamaz mı?, Online ansiklopedi Wikipedia’ya güvenilmez diyorsam basılı ansiklopediler ne kadar güvenilir?

Ayrıca bu tartışmalara bir görüş sunmak zorunda değilsiniz. Sadece dinleyici olarak da gidebilirsiniz. Yapacağınız daha önemli bir şey yoksa ve tek başına ya da beraberce keşfetmek, takılmak, öğrenmek, üretmek ve düşünmek için AR-TER’in bu “Bahane”sini kaçırmayın! Oraya kadar gitmişken de birinci katındaki Fatma Bucak’ın “Düşüşe Dair Başka Hikaye Daha” başlıklı sergisini de görün derim. Sanatçı etkileyici fotoğraf ve video işlerinde mitleri, dini meseleleri ve otobiyografik anlatıları tersyüz ederek yeniden anlatıyor.

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 16:32:50