Dün Maslak Arena sahnesinde Azis konserindeydim.
Önce 22:00 sularında konserini verdi ardından konser alanın hemen yanında bulunan gece kulübünde sabah saatlerine kadar after party’de dinleyicileriyle eğlenceye katıldı. Konser kısmına geleceğim ama konser öncesi yaşadığımız sıkıntılardan bahsetmem gerekli. Gerekli diyorum çünkü konser öncesi bütün izleyiciler için oldukça sıkıntılıydı. Konserlerin zaten kapı açılış saatinden sonra başlaması alıştığımız bir durum ancak konser saati 20:00 olarak belirtilmişti. Biz 21:00’a yakın hala kapıda bekliyorduk. Bütün bilet kategorileri için tek bir kapı vardı. Bu demek oluyordu ki VIP , sahne önü ve ayakta biletlerin hepsi tek kapıdan yapılacaktı. Yağmurlu bir günde bir saat beklettikten sonra büyük bir acemilikle içeri alındık. Acemilikten kastım; organizasyon ve mekan çalışanları çok dağınıktı. Kordinasyon ve iletişim sıkıntıları vardı. Haliyle bekleyenlerden isyan edenler de oldu.
Beklediğimden daha fazla izleyici gelmişti, gerçekten şaşırtıcı bir kuyruk vardı. Dışarıda yağmur altında beklemek hepimiz için yıpratıcı oldu. Ben ve başka basın kuruluşlarından gelen arkadaşlarımız başta olmak üzere. Gönül rahatlığıyla kendilerine arkadaşlarım diyebiliyorum çünkü bir saatten daha uzun süre kapıda birbirimize yoldaşlık ettik beklerken. Bir süre de basın olduğumuza inandıramadık gitgellerle sonunda sahne önü bilekliklerimize kavuşup alanda yerlerimizi aldık.
Azis’in performansı öncesi Matmazel Coco karşıladı bizi sahnede ve bütün gece sunumlarıyla sahneyi gerçek anlamıyla doldurdu. Ön grup olarak Kolektif İstanbul’u dinledik. Dünya tatlısı bir o kadar da orjinal yorumlarıyla çok keyifli bir performans sergilediler. Azis’e bir adım kala Enka sahne aldı. Bilmeyenler için Enka büyük bir Azis hayranı, onun şarkısına yazdığı Türkçe sözlerle ve Azis’i canlandırdığı performanslarıyla tanınıyor.
Aralarda DJ performansı oldu ancak sistemde çıkan arızalar nedeniyle yaşanan müzik kesintileri ve Windows’un yeniden açılma sesinin Arena’da yankılanmasıyla organizasyon izleyicinin gözünde bir büyük eksi daha aldı. Azis’in sahnesine gelirsek… Bir kere imaj değişikliği yapmış. Erkeksi bir görünüm benimsemiş. Sahneye bu imaja uygun kostümlerle çıktı. Açıkçası ben üzüldüm. Kendi adıma onu ‘doğal hali’yle sevmiştim.
Değişim sırf imaj için olunca içime sinmedi bu hali. Kendisinin de sinmemiş olacak ki sırtı taşlı oduncu gömleğinin içinde öyle kıvrak danslar sergiledi ki uzun süre kendisini ağzım açık izledim. Orkestrasız, bant kaydı üzerine canlı söyledi şarkılarını. Bütün salon da en çok nakaratında olmak üzere şarkılarına istisnasiz eşlik etti.
Takdir edersiniz ki şarkıları Bulgarca, varın siz düşünün nasıl bir Azis aşkı var.
Gerçi şunu da itiraf etmeliyim. İstanbul’da yaşayan Bulgarlar, eski göçmenler de konsere büyük ilgi göstermişti. Genel olarak Azis şarkılarının tadını çıkardık. Üç düğünlük “göbek attık”. Uzun zamandır bekleniyordu Azis. Daha başarılı bir organizasyon ve umarım eski imajına yakın bir imajla Azis’i tekrar İstanbul’da görürüz. Bunu saymıyoruz!