A password will be e-mailed to you.

Ayşegül Sönmez

Dijital sanata “Giriş”

Borusan Çağdaş Sanat koleksiyonu danışmanı Kathleen Forde ile öncelikle "yeni medya sanatı" deyişi üzerine konuştum. Forde ile dijital sanat üzerine çalışan bir yazar ve küratör olarak daha çok konuşulacak konu var. Bu konuşma bir "giriş", "dijital sanata giriş" niteliğinde!

“Gelişigüzel değil hiçbir şey”

Penguen dergisi çizeri ressam Cem Dinlenmiş'in son sergisindeki resimleri hayli dinlenmiş. İyi olmuş. Kendine özgü, geçmişine göre daha az kullanışlı ve evcil daha eleştirel olmayı başarmış görünüyorlar. Çocukluğumuzun Unicef kartlarından çocuklarımızın çıkartma kitaplarında gelişigüzel yapıştırdıkları çıkartma tanzimlerine, Türkiye naif resmi örneklerinden büyük usta Bruegel'i de içine alan bir melez dilde konuşuyorlar. 

 

Canan yıllardır tek bir performans yapıyor

Bugün Işıl Işıl Karanlık işte ışıl ışıl Canan’ın 1998’den bugüne feminist bir sanatçı olarak ne tür bir yolda yürüdüğünü aydınlatmakla kalmıyor aynı zamanda ismi kadar müstesna bir şekilde Canan’ın tin ve beden arasındaki gerilim üzerinde nasıl bir cambaz gibi yürüdüğünü de belgeliyor.

Banksy’nin bu sergiden haberi yok

Banksy sergisinin Global Yatırım şirketinin desteğiyle açılır olmasının yarattığı paradoksu atlatamadık. Girişinin ücretli olmasını da açılışa Cumhurbaşkanı'nın kızının katılmasının şaşkınlığını da...  Serginin izleyiciyi sokaktaymış gibi hissettirme çabasına hiç girmeyelim. Serginin küratörü, Banksy'nin eski dostu Steve Lazarides'e sordum: "Banksy'nin bu sergiden haberi var mı?'

Özdemir Altan’dan sert Nuri İyem yorumu

Evin sanat galerisinde açılan 'Nuri İyem 100 yaşında' başlıklı sergi bir kez daha Nuri İyem'in sanatı üzerine düşünmemizi sağlıyor. Sanatçı Özdemir Altan, sanatatak.com'a yaptığı özel açıklamada Nuri İyem'in sanatını tecimsel, popülist ve ilüstrasyon olarak değerlendirdi.  


Nuri İyem, sanat sanat içindir yaygın gerçeğini populist bir tecimsellikle dönüştüren yani sanat halk içindir’in Türkiye’de ilk temsilcisidir. Bence resmin satılması, koleksiyonculuğun canlanması üzerine yararları oldu. 

Her alanda olduğu gibi sanatta da ilk formasyon belirleyicidir. Eğer baştan yanlış öğrendinizse kesin olarak hiçbir şansınız yoktur.

Türkiye’de sanat müzesi olup da ilk dersleri oradan alma fırsatımız olmadığı için yargım Türkiye için çok daha yerindedir.

Nuri İyem’in kuşağı ise Çallı ve hele hele Leopold Levy gibi üçüncü sınıf bir ressamın öğretisi ürünü...

Aralarında Paris'e gidenler ve yıllarca yaşayanlar da aynen dediğim gibi ilk formasyonlarının kesin belirleyiciliğinden kurtulamadılar.

O sıralarda Fransız resmi bile bocalıyor. Soyut resim furyasında yer kapışılıyor...Tabii ki bizimkilerden hiçbirine pay düşemezdi. Nuri İyem ise en iyi niyetiyle Türkiye’de ancak illüstrasyonlar yapabildi.

Zeki Faik’e sordum: ‘Hocam sizler Paris’e gittğinizde köprünün altından nice sular akmıştı, onları görmediniz mi?’ Yanıtı şu olmuştu: ‘Biz İstanbul köyünden Paris şehrine giden köylülerdik.’

Gece Bekçisi biz izleyiciler

 Gece Devriyesi sergisinde cep telefonuyla resimleri çekmeye yani onları tekrar üretmeye kalkıştığında başarısız olacak izleyici. Oldukları kadar karanlık çıkmayacak daha aydınlık çıkacaklar çünkü… Dolayısıyla sanatçının, son dönem resimlerini göstermek isteyen her izleyici aslında bir gece bekçisi gibi resimlerini aydınlatacak ama aktaramayacak.

2025-01-10 07:53:31