A password will be e-mailed to you.

sanatatak.com astrologu Meltem Ersoy, uyarıyor: 13 Eylül Güneş Tutulması Başak’ta, 28 Eylül Ay Tutulması Koç’ta… Aşk kapıyı çalınca keşke yapacak başka işlerimiz olmasaydı…

 Hayaller, idealler ve gerçekler birbirine bu derece zıt olduğunda doğruyu yapmak diye bir şeyden söz edemeyiz. Böylesine karmaşık ve kaotik zamanlarda o tek seçenek daha da belirginleşir ve o kişinin kendisi olmayı seçmesidir; mümkün olduğunca sade, net ve yalın.

İşte gene yüksek hayalleri ve onların getirdiği idealizmi yüksek seviyede yaşayacağımız zamanlardayız. Bu yüzden gökyüzünde gerçeklik, fayda/analiz vurgusu artıyor. Yapabilene ve bundan zevk alana ne ala!

İlişkiler için olduğu kadar yeni başlayan her şeyin dinamizminde büyük beklentiler ve mükemmeliyetçilik var. Sonrasında ise eğer kökleri çıraklığa dayanmıyorsa beklentilerin yüksekliği oranında hayal kırıklığı getirecek yeni başlangıçlar ve yeni bir düzen arayışı.

Tüm bunları hevesleri kırmak için yazmadım elbette. Belki bir çağrışım belki bir ilham sorularınızı ve aradığınız cevapları değiştirir farklı bir duyarlılık sağlar diye uyarmak istedim. Çünkü tek bir yöne doğru odaklanmayı seçtiğimiz zamanlarda, sadece bir doğru olmadığını hatırlamak gerekiyor. Cevapların tek bir gerçeği olmadığını ve sistemin içinde pek çok alternatifin bulunduğunu hatırlamak gerekiyor. Perspektif değişince aranılan doğrular ve cevapları da beraberinde değişiyor. Bu değişen perspektifin içine “hayatımın aşkı” dediğiniz her şey ve bu derece önem taşıyan “kariyer” konuları da dahil.

Güneş tutulması ardında pek çok cevaplanması gereken soruyu da beraberinde getirecek, cevapları uzlaşma ve denge getirmesi gereken sorular ama pek çoğunun cevabı yok, hayal aleminde mevcutsa bile, pratik alemde maalesef yok. Sadece bu kusurlu şekilde seçimleri yapıp, gene yolumuza devam etmek zorunda kalacağız.

İşte o zaman, pek çok şeyin anlamını yitirdiğini (13-22 Eylül 2015) düşündüğünüz, yorulduğunuz (21 Eylül -3 Ekim 2015) ve denemektense boyun eğmeyi (13 Eylül GU Tutulması) yeğlediğiniz zamanlarda kendinize rota olarak hangi yönü belirleyeceksiniz?

Bu Güneş tutulması için benim sorum bu olacak sizlere.

Belki bu bakış açısıyla önünüzdeki alternatiflere farklı cevaplar verirsiniz.

Belki doğru yapmayı bir kenara bırakıp, sadece kendiniz olmayı göze alırsınız. Cevabı bir de öyle verirsiniz.

Bu kusurlu halinizle, kendinizden beklediğiniz o kusursuzluk her neyse?

Çıtayı biraz daha insani/kusurlu seviyeye koyarak, bir kez daha eldekileri analiz edersiniz belki.

Böylece soruların anlamı ve çağrısı değişir içinizde. Öğrendikleriniz değişir, derinleşir ( 8 – 28 Eylül 2015) veya yeni ve yaratıcı kaçış metotlarına evrilir (1 – 7 Eylül / 28 Eylül – 2 Ekim 2015). Eylül ayı tutulmalarının getirdiği süreçte doğruya en yakın seçeneklerden birisi, çalışmak ve yeniden çalışmak üzerine olmalı.

 

Hayatın her ne kısmında olursa olsun, doğumu gerçekleştirmek ve yeni doğanı ortaya koymak zamanı; çok düşünmeden, fazla analiz etmeden, üretken olmak ve ‘işte bu!’ diyebilmek zamanı. Kime ne- siz devam etmeye değer bulduktan sonra, faydayı da bir kenara atarsak gerisi ancak eğlenceli ve dönüştürücü bir yolculuk olabilir.

Bu arada 28 Eylül’deki Ay tutulmasında da kendinizi fazla zorlamayacak hedeflere odaklanmanızı tavsiye ederim. İlla her şeye ve en geniş çapa ulaşmak zorunda kalmayın. Bir daha değerlendirin, abartılı olup olmadığını düşünün. Hatta zaman verin 10 Ekim’den sonra tekrar ne yöne ve kimlerle beraber gitmek istediğinize karar verirsiniz. Çünkü 10 Ekim’le birlikte yeni bilgiler daha doğru bir şekilde ulaşılabilir olacak. Diğer yandan, eğer yaptığını bilen ve kararlı olabilen azınlıktaysanız ve seçtiğiniz yol zaten belliyse, işte o zaman çok çalışmanızı gerektirecek yeni gelişmeler zaten kendiliğinden karşınıza çıkacaktır. Bunu analiz etmeye gerek yok. Hedefiniz belliyse dolaysız bir şekilde seçimi uygulamaya almak zamanı. İçinde bulunduğunuz durumdan hemen tatmin olmanız mümkün olmasa bile devam etmeniz ve ustalığı geliştirmek için alçak gönüllü bir şekilde pratikliğe önem vermeniz gerekli. Maceracı yaklaşımlarınızı 28 Eylül’den sonra değerlendirmeye alabilir ve yeni projeleri yolculuğunuza ilave edebilirsiniz.

Tüm bu kusurlu sistemin içinde, sistem maalesef daha da kaotik bir hal alırken, siz sadece kişisel hedeflere odaklanarak ve kiminle iş birliği yapacağınıza özen göstererek yolculuğu sadeleştirebilirsiniz. 13 Eylül Güneş tutulmasını takip eden 28 Eylül’deki Ay tutulmasında Merkür geri gidiyor olacak. Bu da zaten acele etmeden her şeyi yeniden değerlendirecek fırsatlarınız olacak demektir. Ayrıca tüm bu süreç boyunca ve özellikle 17 Eylül – 9 Ekim arasında iletişime özel dikkat etmeniz gereken biz zamanda olacaksınız. Tam olarak iş birliklerini ve uyum ihtimallerini değerlendirmek için daha da uzun bir zamana ihtiyacınız olacak, süreyi 25 Ekim’e kadar mümkünse uzatın. Gerçekler ve uzlaşma bu tarihten sonra daha net gözüküyor.

Özet olarak:

İŞ: Eğer şimdiye kadar uygulamalı çıraklığını yaptığınız bir alandaysanız o zaman daha fazla uzmanlık geliştirebileceğiniz pratik yapma değeri olan seçimler önünüze açılacaktır. Yeni gelen dinamizmin gerekleri basit olur: Çalışmak- çalışmak ve yeniden üretmek, denemek ve pratik olmak. İş birliğine ve iletişime açık olmak, ilişkiyi sürdürmek ve kesip atmamak. Değerlerinizi ve kurallarınızı net bir şekilde ifade edebilmek ve özgünlüğünüzü koruyabilecek iş birliklerine girmek. Mükemmel sonucu beklemeden ürün çıkartmak, bitti demeden daha iyisi için çalışmak. Aksaklıkları bulup verimliliği arttırmaya odaklanmak. Güç dengelerinin yakında değişeceğinin farkında olmak, bu yüzden her şeyi fazla ciddiye almamak. Maalesef geniş çalışan kesim için rahatlatıcı bir tutulma olduğunu söyleyemeyeceğim. Daha fazla çalışmak, şartlar daha da sertleştiği halde aynı performansı sürdürebilmek zorlayıcı olacaktır. Üstelik işten çıkartmalar, karlılık/verimlilik analizlerini düzeltmek için gerekli olabilir. Üst yönetim daha sert ve toleransı az bir tutum içine girebilir. Kendi iş güvenliğinin de tehlikede olduğunu düşünerek gereğinden fazla yaptırımlar uygulamaya yönelebilir. Empati eksikliği maalesef kısa vadede hoşgörü getirmeyecektir veya yanlış ve haksız hoşgörülere sebep olacaktır. Analizler sonuç odaklı olacak ve istenilen kriterler hep daha iyisinin başarılması için kısıtlayıcı ve zorlayıcı olacaktır. 

 

AŞK: Bu konuda da durum karışık, eldeki görevler ve yapılması gerekenler aşk gibi bir romantizme gerekli duyarlılığı gösterebilecek niteliği veya içtenliği sağlamayabilir, veya tam tersi gerçeklikten tamamen kopuk aşk özlemi ve deneyimleri artabilir. Herkes daha ziyade kendi derdine düşerken karşısındakine empati beslemek ve tutarlı bir ilişki içinde olabilmek zorlaşıyor. Kurtarıcı arayanların sayısı bir hayli artabilir, özellikle dış dünyadaki sonuç baskısının arttığı bu dönemlerde boyun eğme ve kurtarıcıyı idealize etme eğilimi de artar. Eğer zaten bu tip bir özlem besliyorsanız o zaman aşk ilişkilerinde hatalı kararlar verme ihtimaliniz daha da artabilir. Diğer yandan aşk ve fantezileri sanatsal platforma taşımak konusunda yeni başlangıçlar, çalışma azmi ve teşvikler bulmanız kolaylaşabilir. Eğer gerçek bir ilişkiniz varsa ve bunun devam etmesini istiyorsanız o zaman karşı tarafa verdiğiniz değeri anlatabilmek için pek çok fırsatınız olacaktır, bu da gene gerçekçi bir emeği göze almayı gerektirir. Cümle içinde fazlasıyla ‘gerçek’ kelimesi kullandım. Tüm ilişkilerde bu kıstasa dikkat etmek gerekiyor. İlişkiniz gerçek bir ilişki mi? Belki öncelikle bu sorunun cevabını bulması gerekecek. Hayal alemini tetikleyen her türlü dinamizm mutlaka aşkı da tetikleyecektir. Bu yüzden şimdiki zamanlar aslında dolu-dolu aşk zamanları ancak dış dünyada yapılmasını gerekli gördüğümüz o kadar çok iş ve görev var ki (çoğu da şart değil) aşk hep sizinle olsa da sesini duyurabilir mi? Eğer şimdi değilse, 9 – 25 Ekim arası neden olmasın? Biraz çabaya değer! Faydalı yenilikler getiren bir tutulma ayı diliyorum.

Daha fazla yazı yok
2024-12-22 19:00:20