Sinemacı, eleştirmen, yazar, oyuncu ve ressam Giovanni Scognamillo, külliyatı sayesinde sinemanın kaç bucak olduğunu öğrendiğimiz maestromuzu, kültür hayatımızın eksantrik kişiliğini kaybettik.
Sinemacı, eleştirmen, yazar, oyuncu ve ressam Giovanni Scognamillo’yu, külliyatı sayesinde sinemanın kaç bucak olduğunu öğrendiğimiz maestromuzu, kültür hayatımızın eksantrik kişiliğini 8 Ekim Cumartesi sabahı kaybettik.
Hem kimliği hem yapıtlarıyla eşi benzeri bulunmayan biriydi. Sevenlerinin hitap ettiği adıyla Gio, 25 Nisan 1929 tarihinde İstanbul’da Şişli’de doğdu. Ama büyüdüğü Beyoğlu her daim onun asıl memleketi olacak, 6-7 Eylül pogromuna tanık olduğu halde Beyoğlu’nu terk etmeyecek ve gayrı resmi tarihçisi haline gelecekti. Onun kitaplarına rağmen kentin kadim kültüründen bihaber kalabalıkların ne olduğunu bilmediği Napoli kökenli bir İtalyan Levanten aileye mensuptu, annesiyse Tinos Adası kökenli bir Rumdu. Öğrenimini İstanbul İtalyan Lisesi Edebiyat Bölümü’nde tamamladı. İtalyan Kitabevi’nde yöneticilik yaparak iş hayatına atıldı. Psalti Mobilya’da dekoratör yardımcılığından sonra 14 yıl boyunca Banco di Roma’da çalıştı. Edebiyat ve sinema tutkusu başka meslekleri icra ederken dahi hayatına yön veriyordu. Sürekli okuyan, izleyen ve yazan Scognamillo, 1948 yılından itibaren başta İtalya olmak üzere Avrupa basınında film eleştirileri yayınlanmaya başladı. Spettacolo, Successo, Ita Cinematografia, Bianco e Nero, Kinematograph Weekly, Cinemonde, Le Monde Europeen misali dergilerde yazıları çıktı. Banco di Roma’nın Beyoğlu Şube Müdürü iken sinemacı olmak için istifa etti.
’60’lı yılların ikinci yarısında Türkiye’de çekilen İtalyan, Fransız, İspanyol filmlerinde yapım görevlisi ve yönetmen yardımcısı olarak çalıştı. Bir yandan da Türkiye’deki yayın organlarında yazmaya başladı. Türkçe yazan ilk Levanten yazardı. Babası tarafından faşist gençlik örgütü Opera Nazionale Balilla’ya yazdırılmış olmakla birlikte milliyetçi olmayıp kendini dünya vatandaşı olarak görmüş birinden başka türlüsü beklenemezdi. Yazıları bugüne dek Akşam, Yön, Akis, Yeni Sinema, Ses, Hayat, Güneş, TV’de 7 Gün, Yedinci Sanat, Beyaz Perde, Yeni İnsan Yeni Sinema, Yeni Film, Altyazı, Yeni Sinema, Seyir, Strip, Sonsuz Kare ve başka dergilerde yayınlandı. ’60’ların sonunda bir reklam şirketine ortak oldu ve 1974’e kadar bu işi sürdürdü. Aynı süreçte ilk kitaplarını da yazdı.
Scognamillo’nun yayınlanan ilk kitabı, sinema tarihçisi Agah Özgüç ile birlikte imza attığı “1965/66 Sinema Yıllığı” ve “Yerli Sinemada Seks – Türk Sinemasında Kadın ve Seks” idi. 1975 yılında “Arkın Sinema Ansiklopedisi”nin ve “Devrimler ve Kültür Tarihi Ansikopledisi”nin çevirmenliğini yapan Scognamillo, 1987 yılında birinci, 1988 yılında ikinci cildi yayınlanan “Türk Sinema Tarihi”nin yazarıdır. Geride bıraktığı en önemli yapıtlardan biri de, benzeri bulunmayan “Batı Sinemasında Türkiye ve Türkler” (1996) adlı araştırma kitabıdır. Sinemamızın geçirdiği değişimi daha başlangıç aşamasında tespit eden “Yeşilçam’dan Önce, Yeşilçam’dan Sonra” (1997), geniş bir perspektiften baktığı “Dünya Sinema Sanayii” (1997), iki biyografi, “Bay Sinema Türker İnanoğlu” (2004), “Türk Sinemasında Şener Şen” (2005) Scognamillo külliyatının sinema tarihine geçen yapıtları arasında yer alır. Nesnel bilgi aktarımını esas almakla birlikte eleştirel yaklaşımı da ihmal etmeyen Scognamillo, Yeşilçam filmlerindeki esinlenme, taklit ve yeniden yapımları da neredeyse tek tek tespit etti tarih kitaplarında.
1960 yapımı “Felaket Kadını”yla başlayan oyunculuk serüvenini küçük roller üstlenerek 1997 tarihli Ersin Pertan filmi “Kuşatma Altında Aşk”a dek sürdürdü. “Kriminal / Killing İstanbul’da” (1966) Scognamillo’nun fantastik ve sinema tutkusunu birleştiriyordu. Genç kuşak yönetmenler de onun bu yönünü ortaya çıkaran filmlerde ona rol verdi. Yeşim Ustaoğlu’nun “İz” (1994), Kutluğ Ataman’ın “Karanlık Sular” (1995), Sinan Çetin’in “Bay E” (1995) ve Mustafa Altıoklar’ın “İstanbul Kanatlarımın Altında” (1996) filmlerinin uğuru oldu. 1979 yılında Erler Film’de Dış İlişkiler Müdürü olarak göreve başladı. ’80’li yıllarda teknoloji ve siyasi iklim değişirken Ulusal Video kurulduğunda Program Müdürü oldu ve 1988 yılında emekli olana dek bu konumda çalıştı. Emeklilik tamamen teknik bir terimdi Scognamillo için. Daha çok çalışacağı ve daha verimli olacağı bir döneme gelmişti.
Bazı ortak yapımlarda ve televizyon dizilerinde çalışmakla birlikte yazarlık mesleğine odaklandı. 45’i telif, 11’i çeviri olmak üzere 56 kitabı bulunan (eksiği var fazlası yok) Giovanni Scognamillo, Türkiye sinemasının ve İstanbul Levanten kültürünün en önemli yazarlarından biri haline geldi.
Otobiyografik kitabı “Bir Levanten’in Beyoğlu Anıları” ile ilk baskısı 1991’de “Cadde-i Kebir’de Sinema” adıyla yapılan “Beyoğlu’nda Sinema”da (2006) İstanbul’un kozmopolit hayatının son demlerine dair birikimlerini aktardı.
Genel sinema tarihi kitaplarının yanı sıra başta fantastik olmak üzere janr filmleri üzerine uzmanlaşan, fantastik edebiyat türünde kitaplar yazan Scognamillo, bu yönüyle genç kuşak sinefillerin de kült yazarı haline geldi. Metin Demirhan ile kaleme aldığı “Fantastik Türk Sineması” (1999) ile dünya sinemasından bu türün kahramanlarını ele aldığı “Canavarlar Yaratıklar Manyaklar” (2006) birer başvuru kitabı niteliği taşır, bu alanda.
1973 yılında “Dünyamızın Gizli Sahipleri”nden başlayıp “İstanbul Gizemleri, Büyüler, Yatırlar, İnançlar”ın (1993) da dahil olduğu; “Korkunun ve Dehşetin Kapıları”nın 2014’teki yeni basımına dek uzanan bir dizi kitapla fantastik edebiyat ve sinemanın kökenlerini araştırdı ve türün meraklılarına ışık tuttu. Bu türde öyküler de yazan Scognamillo, 2010’lu yıllarda resim çalışmalarını da vampirler üzerine yoğunlaştırdı ve 2014’te İstanbul’da, Leonardo Sanat Galerisi’nde “Vampirler” başlıklı sergiyi açtı. Derin kültürünün ve yaşayan tarih olmasının yanı sıra renkli kişiliği ve mizah anlayışıyla da sanat dünyasının en saygın isimlerinden biri olan Scognamillo birçok kez sinema kurumlarınca onurlandırıldı. İstanbul Film Festivali Onur Ödülü, Ankara Film Festivali Aziz Nesin Emek Ödülü, İzmir Film Festivali Emek Ödülü, Sinema Yazarları Derneği – SİYAD Emek Ödülü, İtalyan Kültür Enstitüsü Ödülü, Beyoğlu Yazarları Ödülü, Sinema ve Tarih Buluşması Ödülü ve Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu – FIPRESCI Onursal Plaketi alan Scognamillo’ya İtalyan devleti tarafından Şövalye unvanı da verildi. Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği FABISAD ise dört yıldır öykü ve illüstrasyon dallarında açtığı yarışmada Giovanni Scognamillo’ya ithafen GİO Ödülleri veriyor.