Picasso ve Ara Güler sergileriyle Mart ayından bu yana Antalyalılar ve turistlerle buluşan AKS, Pera müzesi iş birliğiyle Andy Warhol’u ağırlıyor.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) kente yeni bir kültür ve sanat kurumu kazandırdı. AKS, Pera Müzesi ile işbirliği içerisinde yerli ve yabancı sanatçılara evsahipliği yapıyor, sergilerin yanı sıra alanında uzman eğitmenler yaş gruplarına göre eğitim programları ve sanat atölyeleri yürütüyor. Çağdaş sanatın en önemli temsilcilerinden Andy Warhol‘un Zoya Müzesi koleksiyonundan derlenen sergisi de 25 Eylül’e kadar bu mekanda ziyaretçilere açık olacak.
Andy Warhol, New York’un hayli yüksek kazançlı reklam tasarımcısı, film yapımcısı, prodüktör ve yazarı, 20. yüzyıl ikinci yarısının en dikkat çeken sanatçılarından biri. Pop-art akımının Amerika’daki öncüsü ve popüler kültürü, tüketici dünyayı insanların ilgisini çeken bir şekilde sergileyen sanatçı. Baskılama tekniği ile çoğaltma sanatçının tekniği olarak öne çıkıyor, hızlı, seri ve ucuza üretim onun için önemli, bireyler ve nesnelerdense asıl öne çıkan onların görüntüsü, seri üretmenin ve imgelerin yarattığı görsel efekt. Bu teknikle ürettiği en bilinen işi Marlyn Monroe tablosu. Campbell çorbaları ve Coca Cola şişelerinin kullanımı da Warhol klasikleri arasında.
1962 ‘’Yeni Gerçeklik’’ isimli pop-art sergisinden sonra büyük başarı kazanan Warhol, New York sanat çevresinin aranan ismi oldu. 1963 yılında ‘’Fabrika’’ adlı ünlü stüdyosuna taşındı ve burada işlerinin yanı sıra çılgın partiler düzenledi. İlk olarak Çiçekler adlı seriyi burada üretti. Çiçekler Warhol’un tümüyle dekoratif olan, serigrafi tekniği ile oluşturduğu ilk serisi. AKS’de bizi ilk olarak Çiçekler serisi karşılıyor. Daha sonra Andy Warhol’u daha da üne kavuşturan Campbell çorbası serisi ile karşılaşıyoruz. Söylenene göre galeri sahibi Muriel Latow’un önerisi üzerine insanların her gün karşılaştığı objeleri çizme isteği ve aşırı, hızlı tüketime dikkat çekmek için yarattığı eseri.
Kapitalist sanatçının ironik işi, hırdavatçıdan aldığı çekiç ve orağı farklı şekillerde fotoğraflamasıyla ortaya koyduğu Çekiç ve Orak serisini sergide görebilirsiniz. Daha sonra Warhol’un 1986 ABD silahlı kuvvetlerinin kamuflaj tasarımından yola çıkarak oluşturduğu ancak kullandığı renkler kamuflajın saklanma mantığı aksine parlak mavileri ve sarılarından oluşan serisinde kendi şöhretini ön plana çıkarmak ve özel hayatını saklama isteğini görüyoruz. Serginin sonlarına doğru yine çevreci bir çiftin siparişi üzerine hazırladığı nesli tükenmekte olan hayvanlardan oluşan Tehlikeli Türler serisi var, bu seri canlı renkleriyle sergiye gelen küçük çocukların ilgisini en çok çeken iş. Kariyerinin son dönemlerinde Warhol, kovboylar ve Kızılderili hikayeleri ve efsanelerine ilgi duymaya başladı, sergide bu seri de yer alıyor. Kachina Bebekleri‘ni görmeden geçmeyin!