Bu yıl 8-18 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan 51.Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin lansmanı 9 Eylül’de Salt Galata’da gerçekleştirildi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Festival direktörü Elif Dağdeviren, festival komitesi, ulusal uzun metraj film yarışması jüri başkanı Yılmaz Erdoğan ve jüri üyeleri Bülent Emin Yarar, yazar İskender Pala, Meral Çetinkaya, Belmin Söylemez, Ebru Ceylan, Hayk Kirakosyan ve Selim Atakan lansman gecesine katılanlar arasındaydı.
Menderes Türel açılış konuşmasını yaparken festivalin mottosunun ‘Gelenekten geleceğe, yerelden evrensele’ olarak belirlendiğini ve bu mottonun festivalin özünü çok iyi bir şekilde yansıttığı dile getirdi. Erdoğan’ın Kelebeğin Rüyası filmi için, ‘Şiirin filmini şiir gibi çekti’ ve Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu’na da ‘Roman gibi bir film’ vurgusu yaptı ve yönetmenleri tebrik etti.
Sponsorluğunu Doğuş Grubu’nun ve Türk Hava Yolları’nın yaptığı festivalin direktörü Elif Dağdeviren söz aldığı sırada bu tür organizasyonların hayata geçirilmesinde anayasal ve kurumsal zemininin önemine dikkat çekti ve bu tür büyük işlerin işleyişini hızlandırdığını ifade etti. Aynı zamanda bu festivalin hem gelenekleri yansıtan hem de kendi geleneğini oluşturan bir festival olduğunun altını çizerek, amaçlarının bu kimliği daha da ileri taşımak olduğunu sözlerine ekledi. Dağdeviren, bu tür işlerin başarı kazanmasında ve ilerlemesinde halkın sahiplenmesinin büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Gecede Urart tarafından ‘yorumlanan’ Venüs heykelciliği de katılımcılara tanıtıldı.1964’te ilk Altın Portakal ödülünü ‘Gurbet Kuşları’ ile alan Halid Refiğ’in eşi Gülper Refiğ, lansman için Dağdeviren’in ricasıyla ödülü ödünç vererek gecede gösterilmesini sağladı. Gülper Refiğ duygusal bir konuşma yaparak; ‘Bizim Fransız sinemasındaki gibi entelektüel birikimimiz, Amerikan sinemasındaki gibi sermayemiz yok. Yeşilçam’da yürek vardı yürek’ diyerek Yeşilçam kahramanlarının ve müziklerinin asla unutulmadığını ve bunların içimizi yakan filmler olduğunu söyledi.
Gecede ödülün ilk haliyle şimdiki hali yan yana sergilendi.
‘Entelektüel olmadan sinema aşığı olan çocukların festivali’
Ulusal yarışma jüri başkanı Yılmaz Erdoğan, çocukluğunu geçirdiği Hakkari’de sinemayla ilgili bir anısını anlatarak yerelde yaşananların kırmızı halılardan çok daha önemli olduğunu, asıl büyünün de orada yaşandığını ifade etti. Erdoğan, zamanında jüri başkanlarına kızdığını ancak şimdi kendisinin de jüri başkanı olduğunu ve jürilere kızanlara ‘Yarın sizi de başkan yapabilirler. Çok şey yapmayın’ diyerek salonda gülüşmelerde neden oldu. Erdoğan, ‘Jüri olarak çok az insanı kızdırmaya gayret edeceğiz’ diyerek sözlerine son verdi.