Türkiye’deki koşullarda bir sanatçı, akademisyen ya da gazetecinin dünyadaki meslektaşları kadar eleştirel olmasının mümkün olmadığı günlerden geçiyoruz. Ali Kazma ise bu sınırları avantaja çevirerek ılımlı ama güçlü filmlerle kendini ifade ediyor. 2013’teki Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’ndaki işleri Dövme, Kaligrafi ve 2011 yapımı Katip ile Avrupa’da varlık gösteren sanatçı yine yakın plan, saygılı, ama samimi ve rahatsız edici portrelerinin yer aldığı “Souterrain” (Yeraltı) 20’den fazla filmiyle 21 Ocak’a kadar Paris’teki Jeu de Paume’de sürecek.
Sergide Norveç doğasını ve mimarisini gösteren 3 dakikalık Güvende (2015) ve 5 dakikalık Kuzey (2017) de yer alıyor. Güvende, Tohum Bankası’nın bulunduğu Svalbard Adaları’nda Kuzey ise terk edilmiş bir Sovyet madeni ve lojmanlarının bulunduğu Spitsbergen Adası’nı keşfediyor.
Ali Kazma filmlerinde genelde insanları özne olarak kullanmaktan imtina ediyor. İnsanların şekillendirdiği dünyaya odaklansa da insan mevcudiyeti yerine kontrolü doğanın ele aldığı durumları ele almayı tercih ediyor.