Geçtiğimiz Cuma Cihangir’deki evimde konuğum Sanatatak kurucusu ve genel yayın yönetmeni Ayşegül Sönmez’di.
Ne yaptıysa ikna etti beni yazmaya… Onca zaman sonra tekrar…
O da su muhallebisi seviyormuş.
Madonna da sever, dedi kesin.
Matrak.
Tarif istedi verdim. 150 yıllıktır bu tarif, diye de ekledim.
6 yıl olmuş Sanatatak kurulalı.
Destek ve dayanışma zamanı, dedi.
Haklı buldum.
Destekten çok ziyan olmasın, dedim,
“Yazılarımı yayınlayabilecek misin?
Bak Zeynep Sayın’a bile sansür yaptılar.
Ara Güler müzesi kataloguna yazısını almadılar” diye konuştum.
“Sıkıntı yok” dedi.
“Peki, dedim, “Bu Ahmet Güneştekin’in anıtını* yazayım mı?”
“Ne isterseniz” diye yanıtladı.
“Pekala kızım” dedim “bu Ahmet Güneştekin’in kurukafalı anıtı, Göbeklitepe’deki nadide anti-naturalist hayvan resimleriyle Mısır kedisi estetiğini aşan bu sıradışı estetikle nasıl ve ne cüretle anılabilir, buna dur diyecek bir arkeolog, sanat tarihçi, eleştirmen yok mu memlekette?” diye sordum.
“Güneri Civaoğlu sanat turları yapıyor. Ona mı sorsak?” diye yanıtladı.
Güneştekin Bey referanslara doyamamış. Gılgamış’tan da etkilenmiş kurukafalı dış mekanlara dayanıklı Jotun marka boyalı anıtı için. Damien Hirst de kurukafa yapıyor, 5. yüzyıl Anglo Sakson mitlerinden dem vuruyor mu?
Ezidilere de gönderme yapan, aynı zamanda “Utnapiştim”e de gönderme yapan bu anıtta olmayan bir referanstan bahsettim Sönmez’e.
“İşte bunu sana yazacağım” dedim.
“Olur” dedi. Her yazıma razı hakikaten.
Luke ve Leia kardeşleri dünyaya getiren Padme-Anakin birlikteliği niçin yok bu anıtta?
Star Wars‘da cumhuriyeti koruması için kurulan Clone ordusu ya?
Anakin Skywalker’ın Darth Vader’a dönüşmesi kolay mı oldu?
Niçin anıttaki “girift formlarla işlenmişler monolitler” buna da değinmemiş?
Güneştekin niçin ama niçin Star Wars sahnelerini yorumlamaktan imtina etmiş?
“Soracağım kızım. Sen merak etme”, dedim.
Bir baktım tavukgöğsüne tarçın ekliyor. Şair-i Azam’ın canı tavukgöğsü çektiğinde ahçının evde tavuk kalmadığını fark etmesiyle çarşafları lime lime edip tavukgöğsü yaptığını anlattım.
Kahkahalara boğuldu.
Ya da çarşaf yemek fikriyle öksürüğe…
Tam bilemedim. Kimbilir. Alem bir tip.
* Ahmet Güneştekin’in “Ölümsüzlük Odası” adlı enstalasyonu Marlborough Gallery tarafından 20 – 23 Eylül 2018 tarihlerinde Contemporary Istanbul’da sergilenecek. Enstalasyon, fuar öncesi Tersane İstanbul Haliç’te iş, sanat ve cemiyet dünyasından isimlerin katıldığı bir etkinlikle ön izlemeye açılmıştı.