Atak Üçyıldız bu kez erguvanlar açmış İstanbul’u yazıyor.
İstanbul için erguvan zamanı geldi. Ahmet Hamdi Tanpınar “Beş Şehir” adlı kitabında erguvandan söz ederken şöyle der: “O, şehirlerimizin ufkunda her bahar bir Dionyssos rüyası gibi sarhoş ve renkli doğar” . Yeniden doğuşun ve varoluşun simgesidir. Erguvan aslında baklagiller ailesindendir ve çiçekleri yenilebilir. Osmanlı sarayında baharda hazırlanan salataların üzeri erguvan çiçekleri ile süslenirmiş ve bahar sofraları müjdelermiş. Bu hafta ilk erguvan ağacımı Kabataş’ta gördüm ve yollara düştüm…
İstikamet doğru Bebek oldu ama adres biraz eski bir dost: Bebek Bar. Erguvanların son kalesi Kandilli sırtlarındadır. Evet, yeni yeni erguvani lekeler oluşmaya başlamıştı. Bebek Bar’ın şef garsonu İsmail Bey ile selamlaştık ve adeta bahar bayramımızı kutladık. Bugünkü Bebek semtinin 35 yıl öncesinde de burası vardı lakin manzara aynı mıydı? Hatırlamak güç geliyor…
Bebek Barın terası güverte gibidir. Deniz ve karşı kıyı karşınızda öylesine canlıdır ve sizi tüm sıkıntılardan ve düşüncelerden uzak tutar. Ben bütün bunları düşünürken birden önümde rakı bardağımı gördüm. Tek rakı! İsmail Bey gülümsedi. Ben sipariş vermedim diye düşünürken o söze girdi: “Sezon başı rakılaması”. Buradan kimler geldi, kimler geçti tam Ajda şarkısındaki gibi. Madem başladık dedim kendi kendime devam edelim. Bir ara sıcak tabağı söyledim hani içinde ufak mitite köftelerin ve böreklerin olduğu. Teras giderek kalabalık oldu, ne yalan söyleyeyim sevindim, malum artık Bebek eski köy yıllarında değil, seçenekler çok fazla.
Bebek bar çıkışı gördüğüm kalabalık beni ürkütünce Arnavutköy tarafına kaçmaya karar verdim. Atlas Balık çoktandır aklımdaydı. Rumelihisarı İskele’den ayrılan Erol ve Ertuğrul’un yeni mekanı. Karşı kıyıyı biraz da oradan seyretmek iyi gelecekti. Eski yalılar sırasında olan Atlas’ın menüsü tam ismine yakışıyor, deniz mahsullerinde uzmanlaştıklarını anlıyorsunuz. Balık yasakları başlamadan kalkan yemek için en güzel zaman. İster ızgara ister tava olsun kalkan, yanına hakiki marul salatası üzerinde bolca dereotu, baharı karşılamak için en güzel mönü bence…
Sinema Günleri İçin Birkaç Tüyo
Baharın bir başka anlamı “İstanbul Sinema Günleri”, bir filmden diğerine yetişme veya film öncesi-sonrası dostlarla buluşma zamanıdır. 5 Nisan’da “0 Noktası” var, bence adres Urban olmalı; 6 Nisan Pazar “İnce Buz, Kara Kömür” film Berlin’de büyük ödülü aldı ve Çin yapımı, bu seansın üstüne Limonata, 7 Nisan günü için seçtiğim film “Büyük Budapeşte Oteli” Reks sinemasında oynayacak ve mekan önerim Saklı Köşk.
Erguvan, bar, balık ve sinema Nisan ayı umarım hepimizin ruhunu bahara ve yeni oluşumlara açar. Bütün bunları yapacak vaktim yok diyenlere tavsiyem en azından akşam yemeklerinize baharı getirin. Her gün bir yeşil bulundurun sofralarınızda: marul salatası, zeytin yağlı bakla, enginar, kuşkonmaz… Tabiatın cömertliğinden yararlanma zamanı.
