A password will be e-mailed to you.

Nadia Arditti’nin son solo çalışması "Donoteatme – Banaengelolma" sergisi @Art 212’de devam ediyor. Arditti’ye sorduk; Sanatatak için yanıtladı.

Sanatatak: Bir araç olarak heykelden beklentiniz nedir?

Nadia Arditti: Heykel benim için kendimi ifade etme, hislerimi yansıtma  ve insanlarla iletişim kurma yoludur.

Sanatatak: Malzemenin bu araca nasıl bir katkısı olduğunu düşünüyorsunuz? 

N.A.: Ilk kulladığım malzeme kil veya plastelin. Bunlarla formları veriyor ve heykeli oluşturuyorum. Yumuşak malzeme  negatif enerjiyi alır.

Sanatatak: Bronzla olan derin ve yakın ilişkinizden bahsedebilir miyiz? Bronz başlı başına bir araç değil mi?

N.A.: Heykellerime form verdikten sonra bronza döktürüyorum. Bronz aslında bazılarına soğuk ve ağır metal gelebilir, benim için sıcaktır. Bronzu formlarımla hafifletmeye çalışıyorum, verdiğim renklerle ısıtıyorum, bu şekilde hislerimi de yansıtabiliyorum. İzleyici heykellerime dokunarak verdiğim pozitif enerjiyi alabiliyor.

Sanatatak: Bu son sergiyle ilgili nasıl bir fikirsel çalışma yaptınız?

N.A.: Geçen sene Türkiye’de geçirdiğimiz olayları düşünmeye başladım tabii ki ister istemez beni etkilediler.. kendi özel hayatlarımızın akışına da engel olan olaylar. Özgürlüğümüzü kısıtlıyorlar.

Bu sergi bir haykırış. Kuşlar benim için özgürlük simgesidir. Biz de onlar gibi uçmak istiyoruz, özgürce hareket edip kendimizi ifade etmek istiyoruz. Engellerimizden kurtulalım.

Sanatatak: Önce fikir mi geliyor?

N.A.: Kesinlikle. Önce hiçbir şey yapmadan düşünüyorum, fikir oluşuyor, birer birer heykellerin formları kafamda hazır olduktan sonra atölyeme kapanıp çalışmaya başlıyorum.

Sanatatak: Bundan sonraki sergilerden de konuşalım mı?

N.A.: Yavaş yavaş bundan sonraki serginin konusu çıkıyor, sergide olan son yaptığım heykel  yeni serginin fikrinin habercisi oluyor. Tabii ki bu yeni fikir derin düşünülecek, mutemelen yaz boyunca Kozlu Köyündeki evimde ve atölyemde, denize ve zeytin ağaçlarına bakarak, yıldızlara .. dolunaya, yeniayları seyrederken,

Meditasyon yaparak…

Sanatatak: Hikaye anlatıyorsunuz her bir serginizde aslında… Bu hikayelerin otobiyografik olduğunu söyleyebilir miyiz?

N.A.: İşlediğim konular evet kendi içimden ilham alıyorum,  genelleştiriyorum. İzleyici kendini buluyor.

Sanatatak: En son nelerden beslendiniz? Aile öyküleri? Politik gündem?

N.A.: İkisinden de…

Sanatatak: Atölyenize kapanmış çalışırken politik gündem sizi nasıl bağlıyor? Ondan sizce kaçmak mümkün mü?

N.A.: Atölyeme , daha önce dediğim gibi, kapanmadan  zaten hem kendi özel hayatim hem politik gündem kafamı kurcalıyor devamlı… kaçmak mümkün değil ama  heykellerimi yaratırken  rahatlıyorum, başka bir dünyaya giriyorum.

Sanatatak: Türkiye heykeli dosyası yapmıştık sanatatak.com‘da. 40 yaş altı sanatçılara sormuştuk. En çok İlhan Koman ve Kuzgun Acar izinde olduklarını söylemişlerdi. Siz için ne anlam taşıyor bu isimler?

N.A.: Hem Ilhan Koman  hem Kuzgun Acar Türkiye’de heykel sanatının öncüleri.  Biri geometrik formlarıyla, öbürü kaynak metal  heykelleriyle. Gençlerin etkilenmemesi mümkün değil. Bana göre taş heykel yaratan genç heykeltıraşlar da Mehmet Aksoy’un izinden gidiyorlar.

Sanatatak: Türkiye’de ucube bulunan, tükürülen heykele ilişkin neler söylemek istersiniz?

Heykel algımızın nesi var sizce?

N.A.: Türkiye’de heykel sanatını anlayan çok az kişi var, bence  kültürümüzden kaynaklanıyor. Resme meraklı olanlar çok daha fazla. Sanatseverler  heykele yeni ısınıyorlar.

Sanatatak: Yurt dışında pek çok kamusal alanda heykeliniz var onları hatırlayalım mı tam bu noktada?

N.A.: Londra Cass Business School’da , 2003’te yeni binanın avlusunda bir heykelim var: ’’Yükselen Kanatlar’’.. Üniversiteyi bitiren ve hayata atılan gençleri simgeliyor. Seattle, ABD,  Orcas Island’ da : ‘’Yükselen Ruh’.’

Sanatatak: Kamusal alanda bir iş yaparken nasıl bir çalışma alışkanlığınız vardır?

N.A.: İstek geldiği zaman önce konsepti düşünüyorum, sanatseveri iyi anlamak önemli bu aşamada. Sonra yazılı olarak teklifimde fikrimi anlatıyorum. Konsept kabul edildikten sonra,  bronzdan modeli yapıp yolluyorum. Son olarak model kabul görürse istenilen ölçülerde atölyemde büyütüyorum.  

Yurt dışında olan heykellerim için temaslar hep e-mail üzerinden yapıldı…

 

Sonra Londra’ya ve Seattle’a gittim, heykellerin konulacak mekanları görmek için ve projeye devam etmek için.

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 19:29:46