A password will be e-mailed to you.

sanatatak.com 2015 yılının ilk gününü yepyeni bir yazı serisiyle  karşılıyor. Bu seride her seferinde bir sanatçı etkilendiği bir başka sanatçıyı kendi sözleriyle anlatacak. İlk konuğumuz şu anda Versus Art Projects’de solosu olan Halil Yavuz Ertürk. Ertürk’ün sanatçısıysa Mustafa Ata.

Fotoğraflar: Pelin Horzum Ergün 

 

 

Mustafa Ata, üniversitede Adnan Çoker atölyesinde desen hocamdı. Kendisinin resme olan dikkatli ve titiz yaklaşımının diğer hocalardan biraz farklı bulmuştum.

Ve çok geçmeden, kendisini tanıdıkça, sanata olan tarafının hocalığı kadar çarpıcı olduğunu gördüm.

Öğrenci olarak azimsiz kaldığım, çıkmazlara girdiğimde uzun uzun konuşmadan jestleri veya sadece tek bir lafıyla beni bu kısır durumlardan kurtarırdı.

Mustafa Ata‘nin resim ve resim tarihine olan bakışı ve saygısı, etrafta olup biten her şeye karşı bir direnç, dayanma gücü sağlıyormuş gibi geliyordu.

Tabii benim gibi öğrenciler için örnek alınacak bir tavırdı.

İlk senelerde sanat tarihinden veya günümüzdeki ustaların yapıtığı resimleri beğenirken tam olarak neyi beğendiğimi gözlemleyemiyordum.

Fakat yıllar geçtikçe resimleri anlamaya başladım.

Birçok resmi yeniden keşfettim ve hayran oldum.

Mustafa Ata’nın resimlerindeki konstantrasyonla, yoğun bir enerjinin birikip birden kol ve bilek hareketiiyle bir anda tuvale geçirilişi, geri dönüşü olmayan, tek hamlede uygulanması zor bir teknik. Bunu ister Mısır ve Yunan uygarlıklarıyla başladığı söylenen Batı resim geleneği ister kesintisiz çizgileriyle Doğu kaligrafisi veya yoğun duyguların tuvale geçirilişindeki Zen hissiyle açıklayalım.

Hiç fark etmez.

Bunların hepsi birden benim için Mustafa Ata’yı oluşturuyor.

Sonuç olarak resim ile ilişkisini gerçek, samimi buluyorum.

 

Halil Yavuz Ertürk, Aralık, 2014.



(Halil Yavuz Ertürk’ün Kara- Noir isimli sergisi 17 Ocak’a kadar Versus Art Projects’de.)

 

 

 

Daha fazla yazı yok
2024-11-05 07:49:41