A password will be e-mailed to you.

Salt Galata’daki Onlar başlıklı sergi ötekini anlamak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat.

Farklılıklar kimseyi birbirine yaklaştırmıyor aslında. Herkes kendi bilinmezliği içinde bilhassa ya da farkında olmadan ötekileştiriyor kendine uzak düşeni. Kendisi gibi yaşamayan, konuşmayan, bakmayan, yemeyen, içmeyen hep ‘onlar’. Kendini anlamanın ötekini anlamaktan geçtiğini bilmeyenler için ‘onlar’ hep anlaşılmaz olacak.

Çocukluğunda sokağındaki işçilerin konuştuğu dili anlamadığında “Vatandaş Türkçe konuş” dediğini itiraf eden İpek Duben’in Salt Galata’daki “Onlar” başlıklı sergisi ötekini anlamak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsat. Onlar kim mi? Kürtler, Aleviler, Zazalar, Rumlar, Ermeniler, Yahudiler, Romanlar, LGBT bireyler, başörtülü ve aile içi şiddete maruz kalan kadınlar.

İpek Duben’in video enstalasyonunda büyük panolarda yan yana ya da ayrı görüntülerde onların anlattıklarını dinliyoruz. Birbirlerinden farklı kültürlere, yaşam biçimlerine ve bazen tamamen zıt fikirlere sahip olan insanlar birbirleriyle sohbet ediyorlar bir anlamda.

“Ben kimim?” iç hesaplaşmasından yola çıkan Duben içlerinde hem gençlerin hem de orta yaşlıların olduğu yirmi dört kişiyle konuşmuş. Yıllarca kimlik sorununu hisseden, nereli olduğu hatırlatılan, görmezden gelinen insanların, kocası tarafından şiddet gördüğü yetmezmiş gibi polis tarafından da “evli barklı kadınsın” diye aşağılanan kadının anlattıklarına kulak verin. Kimsenin kimseye benzemesi gerekmediği gibi onların da size benzemesi gerekmiyor. Anlatılan hikâyelerin sizi yakalayacağı kesin. Önemli olan dinleyebilmek ve anlayabilmek.

Sergiyi hazırlarken öteki denenlerin insan olarak karşısına çıktığını belirten Duben, “Katılımcıların hepsi bana güvendi. Bu projeden çok mutluluk duyduğumu söylemek istiyorum. Türkiye’yi hiç tanımadığımı anladım” diyor. Toplumun ‘makbul olmayan vatandaş’ hakkındaki ön yargısını kıracak bir sergiyi hazırladıktan sonra hissettikleri ise; “Önce araştırma yaptım. Üç aşağı beş yukarı neler söyleyeceklerin biliyordum ama hiç duymadığım şeyleri duydum. En önemlisi onların yaşadıklarını hissettim. Ben artık aynı insan değilim… Her şeyin iki tarafı vardır. Biz kendimize nasıl bakıyoruz, ötekine nasıl bakıyoruz? Bu proje ötekinin ötekine bakışı olarak da adlandırılabilir.”

Zaman zaman gülerken çokça hüzünleneceğiniz bir sergi “Onlar”. Serginin küratörü Vasıf Kortun’un dediği gibi, “Bir yandan konuşan bir Türkiye manzarası, o sesleri dinlemek gerekiyor”.

Dinlerken bugüne dek bildiklerinizi, anlatılanları, önyargılarınızı bir kenara koymayı unutmayın.

 

Daha fazla yazı yok
2024-11-05 03:30:59