56. Selanik Film Festivali 6-15 Kasım tarihleri arasında düzenleniyor. Türkiye’den Tolga Karaçelik imzalı “Sarmaşık” Altın İskender için yarışacak. “Mustang”, “Abluka” ve “Ana Yurdu”nun yanı sıra kısa filmler “Salı” ve “Gri Bölge” Balkan Survey bölümünde gösterilecek.
Theo Angelopoulos, Selanik’i çok sever… Filmlerine aşina olanlar bilir, Angelopoulos solgun renkler ve soluk ışık tercih eder. Filmlerinde dış mekanlar sisli puslu, iç mekanlar loş ve karanlıktır. Bulutlu, yağmurlu, karlı günleri sever kızgın güneş altında çekim yapmaz. Yazın deniz kıyısında geçen sahnelerde bile doğrudan günışığı kullanmaz, filtreler. Bu yüzden Yunanistan’ın kuzeydoğusu tam öne göre mekanlar sunar. Özellikle de sonbahar ve kış aylarında Selanik tam ona göre bir mekan sağlar…
Angelopoulos’tan söz ederken -di’li geçmiş zaman kullanmam gerekir, ama dilim varmıyor. Selanik Film Festivali onun vizyonu sayesinde Balkanların en önemli sinema etkinliklerinden biri haline geldi. Bu kenti sinemayla özdeşleştirmemizde onun payı büyük. Her köşesinde anıları var… Her karşılaşmamızda “Ah la belle turc” demesi kulaklarımda. Ama Selanik’e gidip de hüzünlü olmak mümkün değil! Şehrin hayat tarzını “xalara” sözcüğü belirler. “Rahat ol, gevşe” anlamına gelir. Selanik’e gidince gerginliğinizi ve telaşınızı atıverirsiniz üzerinizden! Yemekleriyle müzikleriyle çarşısıyla hele festival heyecanıyla öyle bir ambiyans yaratır ki sinirli ve aceleci İstanbullu ve Atinalılara dahi iyi gelir! Selanik Film Festivali, 6-15 Kasım tarihleri arasında 56. kez düzenlenecek. Her yıl olduğu gibi yine festivali takip edeceğim. Ben niye buraya yerleşmiyorum ki diye hayat muhasebesi yaparak döneceğim… Ama heybeme bir sürü film, belki birkaç söyleşi doldurumayı da ihmal etmem!
SFF, geçtim Anadolu festivallerini İstanbul FF’de dahi yapmayı tasarlayamayacağımız seçkin toplu gösterilerin yer aldığı, Balkan ülkelerinden projelerin buluştuğu Agora ve Crossroads bölümlerinden oluşan bir pazarın da bulunduğu zengin bir programa sahiptir. İzleyicisi her türlü filmi izlemeye açıktır, meraklıdır. Biz ancak sinemanın çok büyük ustalarının toplu gösterilerini yapabilir, yeni parlayan yönetmenlere nadiren odaklanabilir, deneysel çalışan ya da pek tanınmayanları izleyicinin talebi bulunmadığı için tercih etmeyiz. Ama Selanik’te her daim bir keşif heyecanı yaşarız. SFF’de ilk ve ikinci filmlerin kabul edildiği Uluslararası Yarışma ve bir ustanın retrospektifinin de ihmal edilmediği Yunan Filmleri bölümüyle uzun ve kısa metrajlı filmlerin ve bir toplu gösterinin de yer aldığı Balkan Survey yerli yabancı, amatör profesyonel herkesin odak noktasıdır. Festival’in karakterini bu bölümler belirler. Open Horizons / Açık Ufuklar başlığı altında ise geniş bir dünya sineması seçkisinin yanı sıra ustaların toplu gösterileri ve özel film gösterimleri yer alır.
Dimitri Eipides başkanlığındaki SFF bu yıl Sebastian Schipper’in “Victoria” adlı filmiyle açılıyor. Berlin Film Festivali’nde görüntü yönetimi nedeniyle Olağanüstü Sanatsal Başarı Ödülü kazanan “Victoria” banka soygunu dahil tek planda çekilmiş 140 dakikalık bir film! Yönetmen Schipper sadece 12 sayfalık bir senaryoyla, diyalogları oyuncularına doğaçlama yaptırdı ve ancak üç denemeden sonra film tek planda çekilebildi! Kapanış filmi ise bu yıl toplu gösterisi yapılacak ve Onur Ödülü alacak olan Fransız usta Arnaud Desplechin’in imzasını taşıyan “Trois souvenirs de ma jeunesse” (Gençliğimden Üç Anı). Desplechin, Cannes Film Festivali Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen ve SACD Ödülü kazanan bu filmini, 1996 yılında çektiği “Comment je me suis disputee… (ma vie sexuelle)”in devam filmi olarak yaptı. Desplechin toplu gösterisindeki yedi eser arasında bu film de yer alıyor.
Jüri başkanlığını Costa-Gavras’ın yapımcısı ve eşi Michele Ray-Gavras’ın üstlendiği Uluslararası Yarışma’ya ikisi Yunan yapımı on beş film seçildi. Birçoğu A sınıfı festivallerde yılın ses getiren yapımlarından oluşuyor. İlk filmi “Gişe Memuru” ile Selanik’te yarışan Tolga Karaçelik ikinci filmi “Sarmaşık” ile yeniden Altın İskender’e aday. Cannes FF Belirli Bir Bakış bölümü ödülünü kazanan “Hrutar / İnatçılar”, Cannes’da Altın Kamera kazanan “La Tierra y La Sombra” (Toprak ve Gölge), Berlin FF En İyi İlk Film Ödülünü kazanan “600 Millas” (600 Mil) gibi iddialı filmler de yarışma sıralamasında. Yunan filmleri bölümü oldukça kalabalık. 18 film arasında ünlü yönetmen Constantinos Giannaris’in yeni filmi “To Xipnima Tis Aniksis” (Bahar Uyanışı) dikkat çekiyor. Panos Karkanevatos’un “Ohthes” (Nehir Kenarı) adlı, Türkiye – Yunanistan sınırında geçen iltica konulu filminde Levent Üzümcü de rol alıyor. Yeni Yunan sinemasının öncülerinden Athina Rachel Tsangari’nin Londra Film Festivali’nde En İyi Film ödülü kazanan “Chevalier” adlı filminin ise özel gösterimi yapılacak. Adı geçenlerin yanı sıra kısa film ve belgeselleriyle Türkiye’ye konuk olmuş, filmleri gösterilmiş yönetmenlerin, Elias Demetriou ve Savvas Karidas’ın uzun metrajlı filmleri “SMAC” ile “Illusion”ı listede görmek sevindirici. Selanik’te her yıl ülkenin prestijli Drama Kısa Film Festivali’nin ödüllü yapımlar seçkisi de gösterilir. Bu yıl ki retrospektif ise Yunan Canlandırma Sinemasının 70 Yılı başlığı altında toplandı.
Balkan Survey’in küçük ama güçlü seçkisinde Türkiye sineması da her anlamda iyi ve çarpıcı iki filmle temsil ediliyor: Emin Alper’in Venedik Film Festivali Jüri Özel Ödülü sahibi “Abluka”sı ve aynı festivalin Eleştirmenlerin Haftası bölümünde dünya prömiyerini yaptıktan sonra Varşova’da FIPRESCI ve NETPAC ödüllerini kazanan, Asya Pasifik Ödülleri En İyi Senaryo ve UNESCO Ödülü adayı “Ana Yurdu”. Her iki film de Adana Altın Koza FF’nin bu yılki galipleri arasında. Cannes FF Yönetmenlerin On Beş Günü bölümündeki prömiyerinin ardından yılın en parlak filmleri arasına girip dünya turu atan Deniz Gamze Güven imzalı “Mustang” de LUX Ödülü adayı olmanın yanı sıra bu seçki kapsamında gösterilecek. İki de kısa filmimiz seçildi Balkan Shorts bölümüne: Oyuncu Derya Durmaz’ın dünyayı dolaşan ikinci kısa filmi “Gri Bölge” ile Ziya Demirel’in Cannes’da Altın Palmiye için yarışan “Salı”sı.
Bölüm direktörü Dimitri Kerkinos, Balkanların her daim spotlar altında olmayan başarılı yönetmenlerinin işlerini ortaya çıkarmayı amaç edinmiş bir programcıdır. Bu yıl da Romanya’dan Mircea Danieluc’un sinemasını biri kısa metrajlı dokuz filmiyle irdeleme olanağı sunuyor. 1993’te “Patul Conjugal” (Evlilik Yatağı) filmiyle Berlin, 1995’te “Senatorul Melcilor” (Salyangozların Senatörü) filmiyle Cannes film festivallerinde yarışmış olan 72 yaşındaki Danieluc’un filmografisinin en tanınmış yapımları.
Open Horizons, Currents, Special Screenings yılın en çok beğenilen, ses getiren, heyecan yaratan yapımlarını bir araya toplayan bölümler. Bu bölümlerde Sokurov’un “Francofonia”sından jüri üyeliği görevi de yapacak olan Corneliu Porumboiu’nun “Hazine”sine, Miguel Gomes’in destansı “1001 Gece Masalları”ndan Jerzy Skolimowski’nin “11 Minut”una (11 Dakika) kadar onlarca yeni yapım yer alıyor. Bunca cazip bir program içinde hepsi 2015 yapımı olan beş filmden oluşan Yeni Avusturya Sineması’nı da ihmal etmemeli. Michael Haneke, Ulrich Seidl ve Jessica Hausner’in ardından bu ülkeyi temsil eden genç kuşağa odaklanarak ileri görüşlü festivalcilik örneği veriyor Selanik.