Edebiyat tarihinin gelmiş geçmiş en içten pazarlıklı katili Tom Ripley roman sayfalarından TV ekranına transfer oluyor.
Okuyucu onunla ilk kez polisiye yazarı Patricia Highsmith’in 1955’te yazdığı Yetenekli Bay Ripley adlı romanda tanıştı. Ripley, New York’ta sıradan bir hayat yaşarken zengin bir Amerikalının İtalya’da eğlenen maceraperest oğlu Dickie’yi döndürmek için onunla anlaşmasıyla her şey değişti. Ripley, Dickie ile tanışınca ondan ve onun bolluk içindeki yaşamından öylesine hoşlandı ki Dickie gibi olmak istedi, hatta daha da öteye gitti.
Hasta ruhlu, hırslı ve kurnaz anti-kahramanın beyaz perdeye çıkması uzun sürmedi, René Clément’in yönettiği 1960 yapımı Kızgın Güneş’te (Plein Soleil) Alain Delon’un bedeninde ete kemiğe büründü. Serinin yeni kitapları yayımlanırken film, TV ve radyo oyunu uyarlamaları sürdü. Son olarak en çok ses getiren yine ilk kitap Yetenekli Bay Ripley’nin 2000’de Anthony Minghella yönetimindeki yeniden çevrimi oldu. Ripley’yi zamanın umut vadeden genç yıldızı Matt Damon oynadı, Gwyneth Paltrow ve Jude Law da ona eşlik etti. Hem eleştirmenden hem de izleyiciden teveccüh gören yapım gişede 130 milyon dolar hasılat elde etti.
Hannibal, Dexter, Bates Motel gibi seri katil hikayelerinin reytinglerde aldığı başarının ardından Television 360, Endemol Shine Studios ve telif haklarını elinde bulunduran yayınevi Diogenes beş kitaptan oluşan seriyi uzun bir ekran yolculuğuna hazırlıyor. Dizinin yapımcı koltuğunda Game of Thrones ekibinden Guymon Casady, Good People’dan Ben Forkner ve yayınevi Diogenes’den Philipp Keel oturacak. Üçlü dizinin atmosferinin Minghella ve Clément çevrimlerindeki gibi olmasını istiyor ve bu karmaşık karakterin altından kalkabilecek performansta bir başrol arıyor.
Highsmith’in Ripliad olarak bilinen Ripley serisi; The Talented Mr. Ripley (1955), Ripley Underground (1970), Ripley’s Game (1974), The Boy Who Followed Ripley (1980) ve Ripley Under Water (1991) adlı kitaplardan oluşuyor.