Somut ve somut olmayan kültürel değerleri ve tarihi, seçilmiş temalarla ele alan Diyarbakır Hafızası, yeni sergisinde portrelerle Diyarbakır tarihine uzanan bir portre çiziyor.
Diyarbakır Hafızası yeni sergisiyle Diyarbakır’ın “insanları”nı konu ediniyor. Kökleri Antik Çağ’a uzatılabilecek olan biyografi türünü insanlık son dört-beş yüzyılda yeniden keşfetti. Çerçeveyi daraltan mikro tarih anlatılarının son yüz yılda daha da artan kıymeti ise öznenin tanımını genişleterek daha zengin, resmî söylem karşısında daha dirençli bir anlatı geleneği oluşturdu.
Sergi, kentin geçmişinde hayat hikâyeleri üzerinden geziniyor, kişisel tarihleri Diyarbakır’da başlamış, farklı alanlardan, değişik nedenlerden dolayı önemli kişilerin portrelerini sunuyor.
Serginin ilk bölümünde Diyarbakır’ın tarihinde bilim ve eğitim alanından isimler bir araya geliyor. Bu topraklarda doğmuş, buluşlarıyla ve arayışlarıyla eğitime adanan hayatlar… Mehmet Şimşek‘in kaleme aldığı seçki, kentin çok-kültürlü, çok-dinli geçmişini yansıtıyor.
Öğrenmeye, öğretmeye, kaydetmeye adanmış hayatlar
İkinci bölümün çerçevesini kültür ve sanat dünyası belirliyor. Ahmet Çakmak‘ın metinlerinde Diyarbakır’ın tarihine dair bir yolculuğa çıkılıyor. Serginin son bölümündeyse Şeyhmus Közgün, kentin “qırıx“larına dair bir derlemeye imza atıyor. Halkla, otoriteyle ve kentle ilişkileri bakımından alışılageldik “kabadayı” tanımına uymayan qırıx’lara mahsus kültürü anlatıyor.
Muteber qırıxlar, muhterem deliler
Anadolu Kültür ile Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ortaklığında yürütülen proje kapsamında geliştirilen Diyarbakır Hafızası, kurulduğu yerde varlığını altı bin yıldır aralıksız sürdüren şehrin somut ve somut olmayan kültürel değerleri, çok-kültürlü yapısı ve tarihi seçilmiş temalarla ele alıyor.