Peki ya iggy
Ben onu iggy’den yaşlı sanırdım
hatta orhan’dan, ali’den daha yaşlı
oysa adam sanki zenci
durmadan gerçeğin üstüne çıkan
mürekkep renkli sesi
şişirilmiş bir hali vardı
dayanılmazdı, buğday tarlalarından geçer gibi
konuşurdu ve hiç kimsenin görmediği
yeniden bakardı
yani inceydi, yangında kardeşini kaybetmişti
o yüzden köpüksüz bir bakış taşırdı gözleri
o yüzden sevişmedik, ama
bir şarkının tam ortasında
belki son nakaratında
ayıptır söylemesi elleşmiştik üstü kapalı
uzamıştı her yanın; özellikle ellerin
sonra dudakların
üstelik bir r ü z g â r r r r
yalamış olmak çatlak dudaklarını
düşürmüş olmalı çatıyı, iggy’i, orhan’ı ve diğerleriniz
aten düşmek onların içindeymiş
“düşmek bazen aşağı doğru yükselmekmiş”
cücelikmiş kahramanlık, esaretmiş
şimdi desem ki, aydınlıklar içerisindeyim
bu yaşamda, yalan olur
kekremsi bir koku yayılır ortalığa
morsalkım renginde bir yaz
kibrit çöpüne boyun eğer
meğer ki yanmadan ortaya atılan
meğer ki sen iggy’den genç
meğer ki biz, hepimiz
yırtık bir perdeye tutunarak
tetikte, gelmişiz
geriye.
Deniz Durukan / Yakın Temas / Kırmızı Kedi Yayınevi