Uluslararası seramik sanatçımız Alev Ebüzziya Siesbye’ın modern seramikleri ile Prof. Dr. Hüsamettin Koçan koleksiyonundan derlenen yerel çömlekler, Finansbank QNB sponsorluğunda Bayburt Baksı Müzesi’nde bir araya geldi. “Toprak” adlı sergi 21 Ekim 2018’e kadar sürecek.
Koleksiyoner Kemal Servi’nin koleksiyonundan derlenen Alev Ebüzziya’nın 30 adet çanağının yer aldığı “Toprak” sergisi, sanatçının ellerinde modern bir forma kavuşan çanaklarla ilk çanak örneklerini Bayburt’ta yan yana getiriyor. Küratörlüğünü Galeri Nev İstanbul’un kurucusu Haldun Dostoğlu’nun üstlendiği sergide sanatçının yapıtlarına Baksılı kadınların gündelik kullanım için ürettiği ve artık unutulmuş olan çömleklerin yer aldığı koleksiyon eşlik ediyor.
Dağın başında, deniz seviyesinden bin 650 metre yükseklikte Bayburt’un Bayraktar Köyü’nde Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın kurucusu olduğu Baksı Müzesi koleksiyonunda Bayburt’ta yapılmış eski çömlekler yer alıyor. Müzede Baksılı kadınların yüz yıllar öncesinde elleriyle işledikleri çömlekler bu sergi ile yeni yapılan örnekleri ile birlikte kuşaktan kuşağa geçen toprak sanatını gözler önüne seriyor. Açılan sergi, hem eski çömlekleri hem de modernize olmuş çanakların bir arada sergilenmesine olanak sağlıyor.
“Aynı nehrin sularından geliyorlar”
Sergi hakkında bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Hüsamettin Koçan; toprağı ellerde eşsiz bir sanata dönüşünü sergileyen bu eserleri eski ve yeni parçalar ile bir arada sunmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Anadolu’da; Hitit, Urartu, Frig, Helenistik, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden beri süren toprakta şekil bulan tarih, günümüzde eserlere nefes vermeye devam ediyor. Alev Ebüzziya Siesbye, günümüzde ham maddesi toprak olan üretimini, olağanüstü tekniği ve mükemmel formları ile zirveye taşırken, Anadolu kadınlarının ellerinden çıkmış kullanıma dönük objeler ise en saf, en naif halleri ile karşımıza çıkarıyor. “Toprak” sergisi ile Alev Ebüzziya Siesbye’ın modern seramik formları ile geleneksel üretimin aynı çatı altında sergilenmesi bu topraklarda binlerce yıldır sürüp giden toprakla boğuşma, toprağı verimli kılma kavgasının kısa bir öyküsünü yansıtıyor. Sergide, ilk bakışta ayrı gezegenlerde üretilmiş gibi duran bu çalışmaların ardındaki birikim, sezgi, mizah ve saflık aslında aynı nehrin sularından geldiğini gözler önüne seriyor“ dedi.