Alin Taşçıyan/Cannes ÖzelCannes’a geldik, evlerimize, otellerimize, pavyonlarımıza, standlarımıza yerleştik. Altın değerinde badge’lerimizi boyunlarımıza astık. Film izleme çizelgelerimizi zaten çıkarmış, randevularımızı almış, davetiyelere cevap vermiştik. Dünya film endüstrisi tekmili birden Cannes Film Festivali’nin 70. maratonuna hazır. Bu yılın geçen yıllardan daha kalabalık, daha hareketli ve daha yoğun geçeceğini tahmin ediyoruz. Muhtemelen kalabalıktan yürüyemeyeceğiz, durmaksızın arka sokaklardan dolaşıp hafif koşu yapacağız gün boyu.
Açılışlar Mathieu Amalric ve Monica Bellucci’den
Les Fantomes d’Ismael
Mathieu Amalric’in oynadığı Les Fantomes d’Ismael (İsmael’in Hayaletleri) 70. Cannes Film Festivali’nin açılış gecesinde gösterilecek. Amalric’in yönetmen olarak imza attığı Barbara ise Resmi Program’ın Belirli Bir Bakış bölümünün açılış filmi olarak seçildi. İkon şarkıcı Barbara bu filmle ölümünün 20. yılında anılacak. Fransız sinemasının ustalarından Arnaud Desplechin’in yönettiği Les Fantomes d’Ismael sıradışı bir aşk üçgenini konu alıyor. Amalric, başrolleri Charlotte Gainsbourg ve Marion Cotillard ile paylaşıyor. İkon şarkıcı Barbara’yı bir filmde canlandıracak olan oyuncunun (Jeanne Balibar) rolüne bürünme ve çekim sürecini anlatan Barbara psikolojik boyutunun yanı sıra dolaylı bir biyografi sayılır. Amalric, film içindeki filmin de yönetmenini canlandırıyor.
Barbara
Açılış ve ödül törenlerini sunacak olan kişi Monica Bellucci iken kim bakar Amalric’e derseniz, e siz de haklısınız!
İlk gösterimler Zvyagintsev ve Redgrave’den
Altın Palmiye adayları arasında ilk gösterilecek olan Andrey Zvyagintsev’in Nelyubov’u (Aşksız). Rus yönetmen ilk filmi Vozvraşeniye (Dönüş) ile Altın Aslan kazandıktan sonra Cannes Film Festivali’nin dikkatini çekti, ikinci filmi İzgnaniye (Sürgün) ve dördüncü film Leviathan ile Altın Palmiye için yarıştı. Sürgün ile En İyi Erkek Oyuncu (Konstantin Lavronenko), Leviathan ile En İyi Senaryo ödülü kazandı. Üçüncü filmi Elena ise Belirli Bir Bakış bölümünün Jüri Özel Ödülü’nü kazandı. Türkiye dağıtımını BirFilm’in yapacağı Nelyubov’da (Aşksız) boşanmak üzere bir çiftin, bir kavgaları sırasında evden kaçan oğullarını aramalarını konu alıyor.
Nelyubov
İnsan hakları savunucusu kimliğiyle de tanınan Vanessa Redgrave, Kobani’den kaçıp Batı’ya sığınmaya çalışan Kurdi silesinin yaşadığı faciayı mülteciler üzerine bir belgesele dönüştürdü. 2015 yılında içinde bulunduğu tekne battıktan sonra bedeni Bodrum kıyılarına vuran Alan Kurdi’nin fotoğrafı dünyanın dikkatini bu trajediye çekmişti… “Benim gördüğümü başka kim gösterebilirdi?” diye düşünen Vanessa Redgrave, oğlu Carlo Nero yapımcılığında kamera arkasına geçti ve 80 yaşında yönetmen koltuğuna oturdu. Sea Sorrow’u Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirinden esinlenerek “Acılar Denizi” diye çevirebiliriz…
İnternet icat oldu netlik bozuldu
Netflix yapımı iki filmin Altın Palmiye’ye aday olması hem festival hem Fransız dağıtımcılar için ciddi bir sorun oluşturdu. Ulusal Sinemalar Federasyonu gösterime girip Fransız gişelerine gelir bırakmayacak filmlerin Cannes’a seçilmesine karşı çıktı… Netflix’in kabaca “festival, vizyon takmam yayınlarım, madem çok istiyorsunuz altı saloncukta çıkalım” politikası nedeniyle Bong Joon-Ho’nun Okja ve yarışmaya basın toplantısı sonrasında eklenen iki filmden biri olan Noah Baumbach’ın The Meyerowitz Stories (Meyerowitz Öyküleri) filmlerinin yarışmadan çıkarılacağı söylentisi yayıldı. Festival, bunun üzerine bir bülten yayınlayarak böyle bir olasılığın bulunmadığını, gelecek yıldan itibaren yarışmaya seçilen filmlerin Fransa’da dağıtımını bir ön koşul olarak yönetmeliğe ekleyeceğini duyurdu.
Okja
Netflix’in yapımcı ve yayımcı olarak varlığı her ne kadar sinemacılar için önemli bir kaynak oluştursa ve izleyiciler tarafından yoğun ilgi görse de kendi filmlerine hak ettikleri özeni ve sinema sanatının doğasına saygı göstermeyişi ancak civciv yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmemiş, diye nitelenebilir. Şimdi bunca tartışmaya yol açan iki film merakla bekleniyor…
Yönetmenler ve eleştirmenler çakışıyor ve çekişiyor
Un beau soleil interieur
Yönetmenlerin On Beş Günü ve Eleştirmenlerin Haftası bölümlerinin açılışları 18 Mayıs’a denk geldi… Yönetmenler, Fransız sinemasının önde gelen yönetmenlerinden ve feministlerin gözdelerinden Claire Denis’nin Un beau soleil interieur’ünü, Eleştirmenler daha önce bu bölümün büyük ödülünü kazanan Fabio Grassadonia & Antonio Piazza’nın The Sicilian Ghost Story’sini tercih etti. Alex Descas, Gérard Depardieu, Josiane Balasko ve Juliette Binoche’tan oluşan kadrosuyla Un beau soleil interieur, boşanmış bir annenin gerçek aşk arayışına odaklanıyor. The Sicilian Ghost Story ise 13 yaşında bir çocuğun kayboluşuna tepki gösteren ona aşık sınıf arkadaşının karanlık macerasını konu alıyor.
The Sicilian Ghost Story