A password will be e-mailed to you.

Şalom’un sinema yazarı Viktor Apalaçi, 50 yıldır takip ettiği Cannes Film Festivali anılarını ve ünlü yönetmen portrelerini kitaplaştırdı.

70. yılını kutlayacak olan Cannes Film Festivali’ni tam elli yıldır takip eden bir sinema yazarı ustamız var: Viktor Apalaçi. Her yıl Cannes’a giderken havaalanında ve uçakta anlatmaya başladığı anılarını hayranlıkla ve gıpta ederek dinleriz. Festivali şimdiki gibi 4500 gazetecinin değil 900 gazetecinin takip ettiği, bugün sinema tarihinin en büyük ustaları sayılan ve çoğunu kaybettiğimiz isimlerin filmlerinin yarıştığı, basınla sinemacıların aynı ortamda bir araya gelebildiği, aracısız konuşabildiği bir dönemden söz eder… “İşte o zamanlar sinema yazarı olmak varmış,” deriz, iç çekerek. Apalaçi’nin anılarını artık siz de dinleyebilirsiniz! Viktor Apalaçi’nin bizimle tatlı tatlı konuşur gibi yazdığı “Cannes Film Festivali’nde 50 Yıl” adlı kitabı Cinius Yayınları’ndan çıktı. Yarım yüzyıllık Cannes birikiminin sığdırılmaya çalışıldığı bir kitap, bu.

Bırakın efsanevi sinemacılarla ilgili sayısız anekdotu sadece ’68 Mayıs’ında festivalin iptaline yol açan olaylara tanık olmak bile yeter de artar bir sinema yazarına! Nanterre ve Paris’te solcu öğrencilerin protesto eylemleriyle başlayıp işçilerin Fransa çapında genel greve giderek desteklediği kitle hareketi nedeniyle festival sona erdirilmişti. Yeni Dalga yönetmenleri Truffaut, Godard, Rivette ve Lelouch öncülüğünde Miloş Forman, Richard Lester, Roman Polanski ve Louis Malle desteğinde bir grup sinemacı Carlos Saura’nın “Peppermint Frappee” filminin gösterimini durdurduğunda salondaydı Viktor Apalaçi! Bu olayın ilginç ayrıntılarını ve o sırada Cannes’da tatil yapmakta olan, Apalaçi’nin ailesinin kişisel macerasını kitapta okuyabilirsiniz.

Nuri Bilge Ceylan’ın film film, ödül ödül Cannes’da yükselişinin öyküsü, 2011 yılında Lars von Trier’in Nazileri anladığını söylemesi üzerine kopan skandal ve festivalden aforoz edilmesi, 1987 yılında Maurice Pialat’nın “Şeytanın Güneşi Altında” filminin Altın Palmiye kazanmasının ıslıklarla karşılanması, görkemli 60. yıl kutlaması izlenimleri de kitabın en ilginç bölümleri arasında yer alıyor.

Sıkı bir sinemasever olan Apalaçi, 1962 yılından başlayarak Paris’e yaptığı yolculuklarda Sinematek’e gidip üst üste film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş. Cannes’a gidip film izlemek arzusunu gerçekleştirmek için de 1966 yılında Şalom Gazetesi’ne gidip onu akredite ederlerse festivali yazabileceğini  söylemiş. O gün bugündür yazıyor! Hem de ne yazmak! Her hafta, hemen her önemli filmi, her festivali hiç sektirmeden yazıyor! Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas, kitabın lansmanı sırasında yaptığı konuşmada, Apalaçi’nin geçireceği bir ameliyat öncesinde tam dört haftalık yazı yedeklediğini söyledi!

Böylesi bir tutkuyla yazan bir film eleştirmenine ancak şapka çıkarılır! Eğer Şalom okumuyorsanız, çalışkan ve titiz sinema yazarı Viktor Apalaçi’nin yazılarını kaçırıyorsunuz demektir! Türkiye öyle tuhaf bir ülke ki ömründe ayak basmadığı Cannes Film Festivali’nin nasıl bir yapısı olduğuna dair hariçten gazel okuyan, kendi kendine sinema yazarı payesi biçenlerin yanında Viktor Apalaçi misali alçakgönüllü ustalarımız var. 

Esasen bir yönetmen portreleri kitabı

Cannes Film Festivali’nde 50 Yıl” anı ve anekdotlarla bezenmiş olmakla birlikte esasen bir yönetmen portreleri kitabı. Grace Kelly ve Jack Nicholson efsanevi oyuncu kontenjanıyla Apalaçi’nin kaleminden yönetmenlerin arasına sızmış. Festivalin demirbaşı olarak adlandırdığı Woody Allen’dan Hitchcock, Fellini, Resnais, Loach, Haneke ve bu yılın jüri başkanı Pedro Almodovar’a dek yarım asra damgasını vuran pek çok sinemacıya dair bilgi veren yazar, bu portreleri Cannes’daki film gösterimleri, basın toplantıları, ustalık dersleri üzerinden tanıklıklarıyla zenginleştiriyor.

Önsözünü Atilla Dorsay’ı yazdığı kitabı bütün internet kitapçılarından, kitabevlerinden, kitabevi@salom.com.tr adresinden temin edebilirsiniz.

Daha fazla yazı yok
2024-11-02 12:23:19